kopmak
[fiil] [nesnesiz] Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak
KOPMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KOPMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acı çekmek
- acımak
- acısı içine çökmek
- acısı içine işlemek
- acısı yüreğine çökmek
- acısı yüreğine işlemek
- ağrısı tutmak
- balkımak
- başı çatlamak
- başı tutmak
- başına vurmak
- bıçak gibi saplanmak
- biber gibi yanmak
- burmak
- burulmak
- canı acımak
- canı yanmak
- doğranmak
- iğnelenmek
- kıyılmak
- kıyınmak
- kopmak
- sancılanmak
- sancımak
- sancısı tutmak
- sızlamak
- tutmak
- tütünü tepesinden çıkmak
- uf olmak
- yanmak
- yeri göğü tırmalamak
- zonklamak
- alakayı kesmek
- alarga etmek
- almak
- aradan çekilmek
- asmak
- ayağını çekmek
- ayağını kesmek
- ayağının bağını çözmek
- ayrı düşmek
- ayrılışmak
- başını alıp gitmek
- bırakmak
- boşanmak
- çekilmek
- defolmak
- ekmek
- el yıkamak
- emekli olmak
- emekliye ayrılmak
- esenlemek
- esenleşmek
- etek silkmek
- firar etmek
- gitmek
- göç etmek
- hesabı kesmek
- ilgisini kesmek
- ilişiğini kesmek
- ipi çözmek
- ipi kırmak
- ipi koparmak
- istifa etmek
- istifayı basmak
- kabine çekilmek
- kopmak
- kösteği kırmak
- ortada bırakmak
- postayı kesmek
- satmak
- savuşmak
- sürüden ayrılmak
- tabanları yağlamak
- taşınmak
- tekaüt olmak
- terk etmek
- tüymek
- uzaklaşmak
- veda etmek
- vedalaşmak
- yuvasını bozmak
- yuvasını dağıtmak
- yürümek
- yüzüstü bırakmak
- aksamak
- artmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inmek
- inşa etmek
- intişar etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- ödemek
- ödül almak
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rastlaşmak
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sızmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- tahliye etmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayılmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- ablukayı yarmak
- aman bulmak
- asmak
- atlatmak
- baltası kütükten çıkmak
- başından atmak
- başından savmak
- başını kurtarmak
- boşalmak
- boşanmak
- defetmek
- dizginleri koparmak
- dört ayak üstüne düşmek
- ehven kurtulmak
- ekmek
- elinden kurtulmak
- felah bulmak
- geçiştirmek
- halas olmak
- kaçmak
- kapağı atmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- kopmak
- necat bulmak
- paçayı kurtarmak
- paçayı sıyırmak
- postu kurtarmak
- rahata kavuşmak
- safra atmak
- sağ kalmak
- satmak
- savmak
- savuşturmak
- selamete çıkmak
- serbestlemek
- sırtından atmak
- sıyırmak
- sıyırtmak
- silkelemek
- silkinmek
- tehlike atlatmak
- temize çıkmak
- ucuz atlatmak
- ucuz kurtulmak
- üstünden atmak
- üzerinden atmak
- vartayı atlatmak
- verilmiş sadakası olmak
- yakadan atmak
- yakasını kurtarmak
- yakasını sıyırmak
- yakayı kurtarmak
- yakayı sıyırmak
- yavrulamak
- yenilmek
- yırtmak
- yitmek
- ağmak
- arız olmak
- bağlamak
- baş göstermek
- baş vermek
- başlamak
- biçim almak
- biçimlenmek
- boy göstermek
- cisimlenmek
- doğmak
- hortlamak
- ibaret olmak
- infilak etmek
- inkişaf etmek
- kendini göstermek
- kendini hissettirmek
- kopmak
- meydana çıkmak
- neşet etmek
- olmak
- ortaya çıkmak
- patlak vermek
- patlamak
- peydah olmak
- peydahlamak
- peydahlanmak
- sabit olmak
- sâdır olmak
- sahnelenmek
- sahneye çıkmak
- şekillenmek
- tecelli etmek
- tecessüm etmek
- tezahür etmek
- türemek
- uyanmak
- vücut bulmak
- yansımak
- yaratılmak
- yükselmek
- zıp diye çıkmak
- zuhur etmek
HECELEME
kop-mak KOPMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmakÖrnek: Tel koptu. İp koptu.
- [fiil] Yerinden ayrılmakÖrnek: Cezvenin sapı kopmuş. Düğme koptu.
- [fiil] Gövdeden ayrılmakÖrnek: Ağacın dalları fırtınada koptu. Savaşta bacağı kopmuş.
- [fiil] [mecaz] Gürültülü veya tehlikeli olaylar, birdenbire başlamak veya ortaya çıkmakÖrnek: İçeride feryatlar koptu.
- [fiil] [mecaz] Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmakÖrnek: Daha on altısında bile değilken en yakın insanından, annesinden koparak çıkıp gitmişti evden.
- [fiil] [mecaz] Kurtulmak
- [fiil] [mecaz] Çok ağrımakÖrnek: Belim kopuyor.
- [fiil] [halk ağzında] Koşmak, hızla gitmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük