gelmek

[fiil] [-e] [nesnesiz] [-den] Ulaşmak, varmak
GELMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GELMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
akmak
bakmak
basmak
bastırmak
bitmek
buyurmak
çıkmak
damlamak
dayanmak
dökülmek
dönmek
düşmek
erişmek
esmek
etkilenmek
konuk olmak
mal olmak
rastlaşmak
sökmek
sürmek
tatmin olmak
teşrif etmek
uçlanmak
uğramak
ulaşmak
uymak
varmak
vermek
yaklaşmak
yanaşmak
HECELEME
gel-mek
GELMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [-e] [nesnesiz] [-den] Ulaşmak, varmakÖrnek: Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş [Bekir Sıtkı Erdoğan]
  2. [fiil] GetirmekÖrnek: Adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim. [Necati Cumalı]
  3. [fiil] Oturmaya, ziyarete gitmekÖrnek: Dün akşam amcamlar bize geldi.
  4. [fiil] İsabet etmekÖrnek: Attığı top gözüme geldi
  5. [fiil] Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmekÖrnek: Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir.
  6. [fiil] Ortaya çıkmak, doğmak
  7. [fiil] Belli bir süre dolmakÖrnek: Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu. [Necati Cumalı]
  8. [fiil] Belli bir zamana ulaşmak
  9. [fiil] Kadar olmakÖrnek: Boyu ancak omzuna geliyor.
  10. [fiil] Çıkmak, yönelmekÖrnek: Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.
  11. [fiil] İzlemek, takip etmekÖrnek: Çocuklar arkadan geliyordu.
  12. [fiil] Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmakÖrnek: Kahve Brezilya'dan geliyor.
  13. [fiil] Katılmak, eklenmekÖrnek: Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.
  14. [fiil] Türemek
  15. [fiil] Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmekÖrnek: Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.
  16. [fiil] Sonuç çıkmakÖrnek: Bu davranışlardan ne gelir bilinmez.
  17. [fiil] Dayanmak, tahammül etmekÖrnek: Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.
  18. [fiil] Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamakÖrnek: Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin. [Refik Halit Karay]
  19. [fiil] [-e] Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmekÖrnek: Dediğime geldiniz mi?
  20. [fiil] Etkisini herhangi bir biçimde göstermekÖrnek: Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.
  21. [fiil] Kazanılmak, sağlanılmakÖrnek: Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.
  22. [fiil] UymakÖrnek: Bu ayakkabı sana küçük gelir.
  23. [fiil] Olmak, -e uğramakÖrnek: Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi.
  24. [fiil] AkmakÖrnek: Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.
  25. [fiil] Düşmek, rast gelmekÖrnek: Buraya ışık gelmiyor.
  26. [fiil] Görünmek, sanılmakÖrnek: Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi. [Haldun Taner]
  27. [fiil] [-e] Uygun düşmekÖrnek: Caddelerde oturmaya gelmez. [Ömer Seyfettin]
  28. [fiil] [-e] Başlamak, ortaya çıkmak
  29. [fiil] Mal olmakÖrnek: Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi.
  30. [fiil] Biriyle birlikte gitmekÖrnek: Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?
  31. [fiil] İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiilÖrnek: Uykusu gelmek.
  32. [fiil] [yardımcı fiil] Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluştururÖrnek: Alışageldiğimiz bir anlamı vardı.
  33. [fiil] -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yaparÖrnek: Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.
  34. [fiil] Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yaparÖrnek: Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.
  35. [fiil] -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiilÖrnek: Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.
  36. [fiil] Herhangi bir sırada bulunmakÖrnek: Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: