çürümek
[fiil] [nesnesiz] Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak
ÇÜRÜMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- acılanmak
- acılaşmak
- acımak
- ağırlaşmak
- ayrışmak
- bayatlamak
- bozulmak
- bozunmak
- böceklenmek
- böcelenmek
- cılk çıkmak
- cılkı çıkmak
- cılklaşmak
- cıvıklaşmak
- cıvımak
- çözünmek
- donmak
- ekşimek
- eprimek
- eskimek
- geçmek
- içi geçmek
- infisah etmek
- karıncalanmak
- kepeklenmek
- kesilmek
- kırağı çalmak
- kırağı vurmak
- koflaşmak
- kokmak
- kokuşmak
- kötülemek
- kurtlanmak
- küf bağlamak
- küf tutmak
- küflenmek
- pamuklanmak
- pörsümek
- pörtlemek
- sasımak
- sirkeleşmek
- soğuk çalmak
- şekerlenmek
- taaffün etmek
- tefessüh etmek
- turşu olmak
- turşulaşmak
- yaralanmak
- yıpranmak
- zayıflamak
ÇÜRÜMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acınmak
- ağrımak
- can dayanmamak
- ciğeri parçalanmak
- ciğeri sızlamak
- çürümek
- duygulanmak
- esirgemek
- etkilenmek
- gözleri yaşarmak
- hislenmek
- içi burkulmak
- içi dayanmamak
- içi götürmemek
- içi paralanmak
- içi parçalanmak
- insaf etmek
- merhamet etmek
- sancımak
- tatsızlaşmak
- üzülmek
- yanmak
- yazıklanmak
- yüreği cız etmek
- yüreği parçalanmak
- yüreği sızlamak
- yüreği yanmak
- yüreğine dokunmak
- ağız burun birbirine karışmak
- al kanlara boyanmak
- berelenmek
- bıçak yemek
- bıçaklanmak
- boynuzlanmak
- çeteleye dönmek
- çürümek
- deldirmek
- delik deşik olmak
- gövermek
- gözü akmak
- hançerlenmek
- haşlanmak
- isabet almak
- kan revan içinde kalmak
- kurşun yemek
- kurşunlanmak
- morarmak
- oklanmak
- postu deldirmek
- sıyrılmak
- süngülenmek
- şişlenmek
- tırmalanmak
- vurulmak
- yara almak
- yarılmak
- zedelenmek
- açılmak
- akmak
- aşınmak
- atmak
- berbat olmak
- berelenmek
- buruşmak
- canı çıkmak
- çatlamak
- çentiklenmek
- çürümek
- dağılmak
- deforme olmak
- delinmek
- dökülmek
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- elle tutulacak yanı kalmamak
- erimek
- erozyona uğramak
- eskileşmek
- farımak
- fenalaşmak
- gedilmek
- güvelenmek
- harap olmak
- haraplaşmak
- haşat olmak
- hayır kalmamak
- hırpalanmak
- hırtlambası çıkmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- hurdası çıkmak
- iler tutar yeri kalmamak
- iler tutar yeri olmamak
- ipliklenmek
- kabaklaşmak
- kabarmak
- kaçmak
- kağşamak
- kalbura dönmek
- kavlamak
- keçelenmek
- keçeleşmek
- kefekiye dönmek
- kelleşmek
- kırılıp dökülmek
- kırış kırış olmak
- kırışmak
- köhneleşmek
- köhnemek
- kötüleşmek
- kül ufak olmak
- lime lime olmak
- miadı dolmak
- oynamak
- örselenmek
- palazlamak
- palazlanmak
- paralanmak
- paramparça olmak
- parçalanmak
- patlamak
- pestili çıkmak
- pul pul olmak
- pullanmak
- rezil olmak
- saçaklanmak
- sağılmak
- sınmak
- sökülmek
- talazlanmak
- tarazlanmak
- tiftik tiftik olmak
- tiftiklenmek
- tirfillenmek
- turşusu çıkmak
- tuz buz olmak
- tuzla buz olmak
- ufalanmak
- un ufak olmak
- üzülmek
- viran olmak
- viranlaşmak
- yalama olmak
- yanmak
- yarılmak
- yenmek
- yıpramak
- yırtılmak
- yorulmak
- zedelenmek
- zembereği boşalmak
- zembereği boşanmak
- arıklamak
- arıklaşmak
- avurdu avurduna geçmek
- avurtları birbirine geçmek
- avurtları çökmek
- bir iğne bir iplik olmak
- boynu armut sapına dönmek
- cılızlaşmak
- çirozlaşmak
- çökmek
- çöpe dönmek
- çürümek
- dal gibi kalmak
- derisi kemiklerine yapışmak
- düdük gibi kalmak
- düşkünleşmek
- düşmek
- erimek
- gözleri çukura gitmek
- gözleri çukura kaçmak
- güçsüz düşmek
- hay hayı gitmek vay vayı kalmak
- iğne ipliğe dönmek
- incelmek
- insanlıktan çıkmak
- iskeleti çıkmak
- kaburgaları çıkmak
- kaburgaları sayılmak
- kadidi çıkmak
- kağşamak
- kemikleri sayılmak
- kilo vermek
- kurumak
- sıskalaşmak
- sıskası çıkmak
- sölpümek
- süzgünleşmek
- süzülmek
- tazılaşmak
- tazıya dönmek
- telesimek
- tiridi çıkmak
- vücuttan düşmek
- zayıf düşmek
- zebunlaşmak
HECELEME
çü-rü-mek ÇÜRÜMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmakÖrnek: Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta
- [fiil] Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmekÖrnek: Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı.
- [fiil] Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak
- [fiil] [mecaz] Yıpranmak, çökmekÖrnek: Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan.
- [fiil] [mecaz] Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük