ağrımak
[fiil] [nesnesiz] Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak
AĞRIMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- acı çekmek
- acımak
- acısı içine çökmek
- acısı içine işlemek
- acısı yüreğine çökmek
- acısı yüreğine işlemek
- ağrısı tutmak
- balkımak
- başı çatlamak
- başı tutmak
- başına vurmak
- bıçak gibi saplanmak
- biber gibi yanmak
- burmak
- burulmak
- canı acımak
- canı yanmak
- doğranmak
- iğnelenmek
- kıyılmak
- kıyınmak
- kopmak
- sancılanmak
- sancımak
- sancısı tutmak
- sızlamak
- tutmak
- tütünü tepesinden çıkmak
- uf olmak
- yanmak
- yeri göğü tırmalamak
- zonklamak
AĞRIMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acılaşmak
- acınmak
- ağrımak
- can dayanmamak
- ciğeri parçalanmak
- ciğeri sızlamak
- çürümek
- duygulanmak
- esirgemek
- etkilenmek
- gözleri yaşarmak
- hislenmek
- içi burkulmak
- içi dayanmamak
- içi götürmemek
- içi paralanmak
- içi parçalanmak
- insaf etmek
- merhamet etmek
- tatsızlaşmak
- üzülmek
- yazıklanmak
- yüreği cız etmek
- yüreği parçalanmak
- yüreği sızlamak
- yüreği yanmak
- yüreğine dokunmak
- addetmek
- ağrımak
- anlamak
- atamak
- avlamak
- avlanmak
- ayırmak
- ayırtmak
- başlamak
- beğenmek
- bürümek
- değmek
- depreşmek
- dokunmak
- düşünmek
- el atmak
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- engellemek
- erişmek
- geciktirmek
- gerçekleşmek
- girişmek
- gitmek
- hayran etmek
- izlemek
- kapmak
- kavramak
- kaynamak
- kıstırmak
- kiralamak
- kökleşmek
- mal olmak
- ödeşmek
- önlemek
- sürmek
- tebelleş olmak
- uğramak
- uymak
- vermek
- yakalamak
- yardım etmek
- zapt etmek
- ağrımak
- alazlanmak
- alev almak
- alevlenmek
- alışmak
- âşık olmak
- ateş almak
- ateş çıkmak
- ateşlenmek
- dağlanmak
- değersizleşmek
- harıldamak
- harlamak
- ısınmak
- için için yanmak
- ipilemek
- istemek
- iştial etmek
- kavrulmak
- kıvılcımlanmak
- kor dökmek
- korlanmak
- kömürleşmek
- kül olmak
- mahvolmak
- parlamak
- pavkırmak
- siyahlaşmak
- tutuşmak
- ütülenmek
- ütülmek
- üzülmek
- yalazlanmak
- yıpranmak
HECELEME
ağ-rı-mak AĞRIMAK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [fiil] [nesnesiz] Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmakÖrnek: Başı ağrımak. Dişi ağrımak.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük