silkelemek
[fiil] [-i] Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek
SİLKELEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağzını burnunu dağıtmak
- akort etmek
- Allah yarattı dememek
- altı okka etmek
- aşağı almak
- ayağının altına almak
- ayıklamak
- benzetmek
- biçimlemek
- bohçalamak
- bombalamak
- buruşturmak
- canını çıkarmak
- coplamak
- çarpmak
- çekiçlemek
- çenesini dağıtmak
- darbetmek
- dayak atmak
- dayak yemek
- dipçiklemek
- dipçiklenmek
- dövülmek
- düzeltmek
- ele almak
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- ezmek
- façasını almak
- falakaya çekmek
- falakaya vurmak
- falakaya yatırmak
- falakaya yıkmak
- haddini bildirmek
- hakkından gelmek
- hastanelik etmek
- hastanelik olmak
- hesabını görmek
- hırpalamak
- hırpalanmak
- ıslatmak
- içirmek
- ifadesini almak
- işini görmek
- işlemek
- kafasını kırmak
- kamçı çalmak
- kamçılamak
- kamçılanmak
- karıştırmak
- katlamak
- kemiklerini kırmak
- kırbaçlamak
- kırbaçlanmak
- kırmak
- komalık etmek
- kötek atmak
- kötek yemek
- kuyruğunu tava sapına çevirmek
- leşini çıkarmak
- leşini sermek
- mandallamak
- marizlemek
- meydan dayağı atmak
- muştalamak
- nakavt etmek
- okşamak
- örselemek
- paçavrasını çıkarmak
- paçavraya çevirmek
- parsellemek
- pastırmasını çıkarmak
- pataklamak
- pestilini çıkarmak
- posasını çıkarmak
- pöstekisini sermek
- sıra dayağı çekmek
- silkelemek
- sopa atmak
- sopa çekmek
- sopa yemek
- sopalamak
- Tanrı yarattı dememek
- tartaklamak
- tartaklanmak
- tekmelemek
- tepelemek
- tokat yemek
- tokatlamak
- tokatlanmak
- toz etmek
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- ufalamak
- vurmak
- yamulmak
- yazmak
- yemek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yumruklamak
- yuvasını yapmak
- akis uyandırmak
- aktif rol oynamak
- bürümek
- büyülemek
- ciğerine işlemek
- damga vurmak
- dokunmak
- etki etmek
- etkileşmek
- etkili olmak
- etkimek
- etkisini göstermek
- geçmek
- göz kamaştırmak
- hayran etmek
- hükmü geçmek
- içine işlemek
- içine oturmak
- iliğine geçmek
- iliğine işlemek
- iliğini kemirmek
- işlemek
- iz bırakmak
- kâr etmek
- kesmek
- maruz bırakmak
- müessir olmak
- nabzına girmek
- nüfuz etmek
- örnek olmak
- rol oynamak
- ses getirmek
- silkelemek
- teshir etmek
- tesir etmek
- üzmek
- vurmak
- yüreğine işlemek
- ablukayı yarmak
- aman bulmak
- asmak
- atlatmak
- baltası kütükten çıkmak
- başından atmak
- başından savmak
- başını kurtarmak
- boşalmak
- boşanmak
- defetmek
- dizginleri koparmak
- dört ayak üstüne düşmek
- ehven kurtulmak
- ekmek
- elinden kurtulmak
- felah bulmak
- geçiştirmek
- halas olmak
- kaçmak
- kapağı atmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- kopmak
- necat bulmak
- paçayı kurtarmak
- paçayı sıyırmak
- postu kurtarmak
- rahata kavuşmak
- safra atmak
- sağ kalmak
- satmak
- savmak
- savuşturmak
- selamete çıkmak
- serbestlemek
- sırtından atmak
- sıyırmak
- sıyırtmak
- sıyrılmak
- silkelemek
- silkinmek
- tehlike atlatmak
- temize çıkmak
- ucuz atlatmak
- ucuz kurtulmak
- üstünden atmak
- üzerinden atmak
- vartayı atlatmak
- verilmiş sadakası olmak
- yakadan atmak
- yakasını kurtarmak
- yakasını sıyırmak
- yakayı kurtarmak
- yakayı sıyırmak
- yavrulamak
- yenilmek
- yırtmak
- yitmek
- ağartmak
- almak
- anlamak
- arıtmak
- başarmak
- bitirmek
- cımbızlamak
- çalkalamak
- çalkamak
- çırpmak
- çiti yapmak
- çitilemek
- çitmek
- çivitlemek
- çubuklamak
- dezenfekte etmek
- durulamak
- durultmak
- evsemek
- fırçalamak
- gasletmek
- gırgırlamak
- kabasını almak
- kaynatmak
- kazanmak
- kazımak
- kazınmak
- keselemek
- kırklamak
- killemek
- klorlamak
- köklemek
- kökünü kazımak
- liflemek
- mikropsuzlaştırmak
- ovmak
- öldürmek
- paklamak
- paspas yapmak
- paspaslamak
- pastörize etmek
- ponzalamak
- sabunlamak
- silip süpürmek
- silkelemek
- silkmek
- silmek
- sofrayı kaldırmak
- sterilize etmek
- sudan geçirmek
- suya göstermek
- süpürmek
- şartlamak
- taşlamak
- tedavi etmek
- tellemek
- temizlik yapmak
- tepirlemek
- tımar etmek
- tokaçlamak
- toz almak
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- tüketmek
- yalazlamak
- yıkamak
- yok etmek
- yumak
- alt etmek
- aman dedirtmek
- bahsi kazanmak
- bastırmak
- baş gelmek
- başa çıkmak
- biçimlemek
- birinci çıkmak
- birinci gelmek
- birinci olmak
- bozmak
- derece almak
- destanlaşmak
- dize getirmek
- duman etmek
- ekmek
- ensesine binmek
- fark atmak
- finale kalmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- gazi olmak
- geçmek
- götürmek
- hak etmek
- hakkından gelmek
- haklamak
- haklı çıkmak
- imana getirmek
- kaçırmak
- kama basmak
- kaput etmek
- kazanmak
- kündeden atmak
- mağlup etmek
- muzaffer olmak
- nakavt etmek
- pata olmak
- puan almak
- puan hesabıyla yenmek
- puan kazanmak
- püskürtmek
- sımak
- sındırmak
- sırtını yere getirmek
- silkelemek
- tepelemek
- töskürtmek
- tuşa getirmek
- utmak
- üst çıkmak
- üst gelmek
- üstün gelmek
- yere sermek
- yere vurmak
- yıpranmak
HECELEME
sil-ke-le-mek SİLKELEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmekÖrnek: Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu.
- [fiil] Kuvvetle sarsmakÖrnek: Birini yakasından tutup silkelemek.
- [fiil] [mecaz] Dövmek
- [fiil] [mecaz] Sarsmak, etkilemek
- [fiil] [mecaz] Yük olan, yük sayılan birinin geçim ve sorumluluğunu üstünden atmakÖrnek: Seni ben değil amma bu çeneyle galiba damadın sokağa silkeleyecek.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük