başlamak
[isim] Görünmek
BAŞLAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
BAŞLAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- alıntılamak
- asılmak
- atamak
- avuçlamak
- ayrılmak
- azaltmak
- başlamak
- bulmak
- bulundurmak
- bürümek
- çarpmak
- çekmek
- değiştirmek
- denkleştirmek
- devralmak
- düşürmek
- düzeltmek
- düzmek
- edinmek
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- evlendirmek
- evlenmek
- fethetmek
- giymek
- götürmek
- hapazlamak
- içmek
- iktisap etmek
- istila etmek
- işgal etmek
- kaldırmak
- kapışmak
- kaplamak
- kapmak
- kapsamak
- kaptırmak
- kavramak
- kazanmak
- kesmek
- kıvırmak
- kıvırtmak
- koparmak
- kopartmak
- mal etmek
- mal olmak
- mallanmak
- maruz kalmak
- müsadere etmek
- müyesser olmak
- olmak
- peydahlamak
- sağlamak
- sahip olmak
- satın almak
- sıyırtmak
- soymak
- sürmek
- tahsil etmek
- tedarik etmek
- tedavi etmek
- temizlemek
- teslim almak
- tıraş etmek
- tüttürmek
- uçlanmak
- yapmak
- yürütmek
- zapt etmek
- ağır basmak
- ağır çekmek
- aratmak
- aratmamak
- arayı açmak
- arkada bırakmak
- aşmak
- atlatmak
- ayrılaşmak
- basıp geçmek
- baskın çıkmak
- baskın gelmek
- başa çıkmak
- başlamak
- başta gelmek
- başta gitmek
- boğmak
- boynuz kulağı geçmek
- bürümek
- cebinden çıkarmak
- duman attırmak
- düzletmek
- düzmek
- ezmek
- fark atmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- geçmek
- gelmek
- gölgede bırakmak
- hâkim olmak
- ifadesini almak
- kalburüstü kalmak
- kalburüstüne gelmek
- katlamak
- kıç attırmak
- koparmak
- mumla aratmak
- önlemek
- pabucunu dama atmak
- pişirmek
- rahmet okutmak
- saldırmak
- sıkmak
- sırtını yere getirmek
- silmek
- sivrilmek
- sollamak
- susturmak
- suya götürüp susuz getirmek
- taş çıkarmak
- taş çıkartmak
- tefevvuk etmek
- temeyyüz etmek
- üstün gelmek
- üstüne olmamak
- vermek
- yatıştırmak
- yeğinleşmek
- yenmek
- yok etmek
- atılmak
- başlamak
- başvurmak
- bayrak açmak
- birleşmek
- bismillah demek
- bulaşmak
- demek
- denemek
- dövüşmek
- düzülmek
- el atmak
- eyleme geçmek
- faaliyete geçmek
- fayrap etmek
- hâline bakmamak
- hamle etmek
- hamle yapmak
- hareket etmek
- haydamak
- iş tutmak
- işbaşı yapmak
- kalkmak
- kapısını çalmak
- kapıyı açmak
- kolları sıvamak
- koyulmak
- müracaat etmek
- müracaatta bulunmak
- ortaya atılmak
- ortaya çıkmak
- perdelerini açmak
- saldırmak
- sarılmak
- sıfırdan başlamak
- sıvanmak
- siftah etmek
- siftahlamak
- şeytanın ayağını kırmak
- şeytanın bacağını kırmak
- temel atmak
- teşebbüse geçmek
- teşebbüsü ele almak
- tezgâhı kurmak
- tutturmak
- tutuşmak
- uvertür yapmak
- yerini yapmak
- ağmak
- arız olmak
- bağlamak
- baş göstermek
- baş vermek
- başlamak
- biçim almak
- biçimlenmek
- boy göstermek
- cisimlenmek
- çıkmak
- doğmak
- hortlamak
- ibaret olmak
- infilak etmek
- inkişaf etmek
- kendini göstermek
- kendini hissettirmek
- kopmak
- meydana çıkmak
- neşet etmek
- olmak
- ortaya çıkmak
- patlak vermek
- patlamak
- peydah olmak
- peydahlamak
- peydahlanmak
- sabit olmak
- sâdır olmak
- sahnelenmek
- sahneye çıkmak
- şekillenmek
- tecelli etmek
- tecessüm etmek
- tezahür etmek
- türemek
- uyanmak
- vücut bulmak
- yansımak
- yaratılmak
- yükselmek
- zıp diye çıkmak
- zuhur etmek
- addetmek
- ağrımak
- anlamak
- atamak
- avlamak
- avlanmak
- ayırmak
- ayırtmak
- başlamak
- beğenmek
- bürümek
- değmek
- depreşmek
- dokunmak
- düşünmek
- el atmak
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- engellemek
- erişmek
- geciktirmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- hayran etmek
- izlemek
- kapmak
- kavramak
- kaynamak
- kıstırmak
- kiralamak
- kökleşmek
- mal olmak
- ödeşmek
- önlemek
- sürmek
- tebelleş olmak
- uğramak
- uymak
- vermek
- yakalamak
- yanmak
- yardım etmek
- zapt etmek
- aklına geleni yapmak
- aklına yelken etmek
- barutla oynamak
- başından büyük işlere girişmek
- başından büyük işlere kalkışmak
- başını koltuğunun altına almak
- başını ortaya koymak
- başlamak
- blöf yapmak
- büyük oynamak
- canı ile oynamak
- canına susamak
- cesaret etmek
- cüret etmek
- cüretlenmek
- çizmeyi aşmak
- göze almak
- hareketlenmek
- kalkmak
- karanfili sıkmak
- kefeni boynunda olmak
- kendini ateşe atmak
- kıyışmak
- koçlanmak
- kumar oynamak
- ölümü göze almak
- ölümüne susamak
- paldımı aşmak
- riske girmek
- tek kürekle mehtaba çıkmak
- topal eşekle kervana karışmak
- topal eşekle kervana katılmak
- uzanmak
- yüz kızdırmak
HECELEME
baş-la-mak BAŞLAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] GörünmekÖrnek: Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı.
- [isim] Etkisini göstermekÖrnek: Kış başlarken yapraklar döküldü.
- [fiil] [-e] Bir işe girişmek, harekete geçmekÖrnek: Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı.
- [fiil] [nesnesiz] Çalışır, işler, yürür duruma girmekÖrnek: Bundan başka, evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı.
- [fiil] Olmak, oluşmak, ortaya çıkmak, doğmakÖrnek: Şiirimiz milletimizin Anadolu'daki teşekkülü ile başlar.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük