yıkılmak
[fiil] [nesnesiz] Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
YIKILMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
YIKILMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aşk yapmak
- başına oturmak
- bozdurmak
- çarpışmak
- çatışmak
- deldirmek
- dikilmek
- eşleşmek
- gözünü açmak
- harama uçkur çözmek
- iş tutmak
- iş vermek
- işlemek
- karılmak
- karınmak
- kaydırtmak
- koynuna almak
- mercimeği fırına vermek
- münasebette bulunmak
- sevişmek
- sıraya dizmek
- sokuşmak
- teslim etmek
- tıngırdamak
- tokuşmak
- tokuşturmak
- uçmak
- vermek
- vurdurmak
- vuruşmak
- vuruşturmak
- yapılmak
- yatıp kalkmak
- yatmak
- yemek
- yıkılmak
- açı
- akıl
- alışmak
- amme efkârı
- ana fikir
- anlayış
- apışmak
- âşık olmak
- azalmak
- azaltmak
- bakım
- bakış açısı
- baş aşağı gelmek
- baş aşağı gitmek
- benimsemek
- bilimsel düşünce
- boylamak
- bulunmak
- çakılmak
- damlamak
- dinmek
- doğmak
- dökülmek
- düşkün olmak
- düşün
- düşünce
- düşünme
- düşünüş
- efkâr
- efkârıumumiye
- eksilmek
- endişe
- fırsat bulmak
- fikir
- fingirdemek
- gelmek
- görüş
- görüş açısı
- göz
- hesap
- içtihat
- ide
- idea
- iki seksen uzanmak
- imgeleme
- inmek
- kamuoyu
- kapaklanmak
- kaygı
- kaymak
- kovulmak
- kötüleşmek
- mezhep
- mülahaza
- mülahazat
- mütalaa
- nakavt olmak
- nazar
- noktainazar
- ölmek
- pencere
- platform
- rastlaşmak
- rey
- sakıt olmak
- sapır sapır dökülmek
- serilmek
- ses
- sukut etmek
- tahayyül
- tefekkür
- teker meker yuvarlanmak
- tekerlenmek
- telakki
- tepesi aşağı gitmek
- ters pers olmak
- ucuzlamak
- uçmak
- uğramak
- uğraşmak
- umumi efkâr
- uymak
- ütopya
- varidat
- vurmak
- yağmak
- yansımak
- yenilmek
- yeri öpmek
- yığılıp kalmak
- yığılmak
- yıkılmak
- yitmek
- yuvarlanmak
- zaviye
- zayıflamak
- zihniyet
- züğürtlemek
- açılmak
- açmak
- akın etmek
- akmak
- alarga etmek
- apazlamak
- aralanmak
- aramak
- aşındırmak
- avara etmek
- ayağına gitmek
- ayak atmak
- ayrılmak
- azimet etmek
- basıp gitmek
- basmak
- boylamak
- boynunu kırmak
- caddeyi tutmak
- cehennemin dibine gitmek
- cicozlamak
- çekip gitmek
- çekmek
- çıkmak
- defolmak
- demir almak
- denize açılmak
- dere tepe düz gitmek
- devam etmek
- doğrulmak
- dümeni kırmak
- düzmek
- erişmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geçmek
- gerilemek
- gezmek
- göç etmek
- göç eylemek
- görmek
- gözden uzaklaşmak
- gurbete düşmek
- hareket etmek
- hicret etmek
- ıraklaşmak
- ıramak
- icabet etmek
- içmek
- ikilemek
- ilerlemek
- inmek
- intikal etmek
- ipi kırmak
- işlemek
- izlemek
- kalkmak
- kapağı atmak
- kapı yapmak
- kaymak
- kendini atmak
- kendini bir yerde bulmak
- kendini dar atmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kuş kanadıyla gitmek
- kuyruğu dikmek
- muhaceret etmek
- ölmek
- palamarı çözmek
- palamarı koparmak
- pırlamak
- posta yapmak
- sarkmak
- savuşmak
- savuşup gitmek
- sefa geldine gitmek
- sel gibi akmak
- seyretmek
- siktirip gitmek
- siktirmek
- sürmek
- süzülmek
- taşınmak
- tatmin olmak
- tayyetmek
- toz olmak
- tutmak
- tükenmek
- uçmak
- uçup gitmek
- uğramak
- uymak
- uzaklaşmak
- uzamak
- uzanmak
- voltasını almak
- yağ gibi kaymak
- yapmak
- yaylanmak
- yelken açmak
- yelken basmak
- yetmek
- yıkılmak
- yırtmak
- yitmek
- yol almak
- yol gitmek
- yol görünmek
- yol yürümek
- yola çıkmak
- yola düşmek
- yola düzülmek
- yola koyulmak
- yola revan olmak
- yollanmak
- yolunu tutmak
- yürümek
- yürüyüşe geçmek
- zıplamak
- ziyaret etmek
- acısı çıkmak
- acısını çekmek
- açık vermek
- açıkta kalmak
- açıkta olmak
- ağzı yanmak
- ağzını havaya açmak
- ağzını poyraza açmak
- ağzının tadı bozulmak
- ağzının tadı kaçmak
- ahengi bozulmak
- alçalmak
- allak bullak olmak
- altüst olmak
- Arafat'ta soyulmuş hacıya dönmek
- baş aşağı gitmek
- başı belaya girmek
- başı derde girmek
- başı nâra yanmak
- başına bir hâl gelmek
- başına taş düşmek
- başına taş yağmak
- başını belaya sokmak
- başını derde sokmak
- başını nâra yakmak
- baştan
- batırılmak
- berbat olmak
- bitmek
- boşa gitmek
- bozulmak
- bozum olmak
- ekşimek
- ezilmek
- fena olmak
- gadrolmak
- heba olmak
- köpeklemek
- laçka olmak
- laçkalaşmak
- mahkûm olmak
- perişan olmak
- tekerlenmek
- yanmak
- yıkılmak
- yok olmak
- zararda olmak
- zedelenmek
- ziyan olmak
- züğürtlemek
- apışmak
- ayağını altına almak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayaklarını altına almak
- bacak bacak üstüne atmak
- bağdaş kurmak
- barınmak
- başköşeye kurulmak
- birleşmek
- büzülüp oturmak
- çömelmek
- çömmek
- çöreklenmek
- diz çökmek
- domalmak
- eğreti oturmak
- geçmek
- ıhmak
- ilişmek
- kalmak
- kasılmak
- kaykılmak
- kökleşmek
- kurulmak
- külçe gibi oturmak
- maça beyi gibi kurulmak
- manda gibi yayılmak
- misafir gibi oturmak
- tembellik etmek
- tünemek
- uymak
- uzun oturmak
- yayılmak
- yerleşmek
- yığılmak
- yıkılmak
HECELEME
yı-kıl-mak YIKILMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
- [fiil] Herhangi bir sebeple çökmek, göçmekÖrnek: Daha birçok yalılar da metruk, bakımsız bir hâlde çöküyor, yıkılıyor, yerinde yeller esiyor.
- [fiil] Devrilmek, yığılmakÖrnek: ... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler...
- [fiil] [mecaz] İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
- [fiil] [mecaz] Yok olmak, mahvolmakÖrnek: Zira cehalet, bakımsızlık, menfaat yüzünden her gün millî varlığımızın bir parçası koparılmakta ve yıkılmaktadır.
- [fiil] [mecaz] Yenilmek
- [fiil] [-e] [mecaz] YüklenmekÖrnek: Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük