boşaltmak
[fiil] [-i] Boş duruma getirmek
BOŞALTMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
BOŞALTMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aksamak
- artmak
- ayrılmak
- azalmak
- barınmak
- boşalmak
- boşaltmak
- boşanmak
- değişmek
- dışarı çıkmak
- dökülmek
- erişmek
- fırlamak
- fışkırmak
- flört etmek
- geçinmek
- gelmek
- gerçekleşmek
- gitmek
- incinmek
- inmek
- inşa etmek
- intişar etmek
- istifa etmek
- iyileşmek
- karaya ayak basmak
- kaynamak
- kopmak
- mal olmak
- mezun olmak
- olmak
- oluşmak
- ödemek
- ödül almak
- pahalanmak
- pırtlamak
- pörtlemek
- rastlaşmak
- rol yapmak
- sıvaşmak
- sızmak
- sokağa çıkmak
- sokağa dökülmek
- taşmak
- temizlenmek
- uğramak
- vermek
- vurmak
- yasalaşmak
- yayılmak
- yayımlanmak
- yetişmek
- yollara dökülmek
- yükselmek
- aldırmak
- asmak
- basmak
- bırakmak
- boşaltmak
- çatmak
- dah etmek
- damlatmak
- dikmek
- dizmek
- doldurmak
- doruklamak
- döşemek
- düzmek
- eklemek
- gol atmak
- istif etmek
- istiflemek
- oturtmak
- örtmek
- salmak
- sermek
- sığdırmak
- sıkıştırmak
- sokmak
- soymak
- sürmek
- sürüştürmek
- tepmek
- tıka basa doldurmak
- tıkıştırmak
- tıkmak
- unutmak
- üzmek
- vazetmek
- vurmak
- yağ basmak
- yağdırmak
- yakmak
- yatırmak
- yaymak
- yazmak
- yerine getirmek
- yerleştirmek
- yığmak
- yük vurmak
- yüklemek
HECELEME
bo-şalt-mak BOŞALTMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Boş duruma getirmekÖrnek: Bu durum, ister istemez evi doldurup boşaltanlarda da kısıntı yapmamızı gerektiriyordu.
- [fiil] [-e] [-i] Dökmek, boca etmekÖrnek: Elenmiş, tertemiz unu leğençe denilen küçük leğene boşalttı.
- [fiil] [nesnesiz] Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmakÖrnek: Yayla devriyesi bizden yardım istemek için havaya silah boşaltmış.
- [fiil] Kusmak
- [fiil] Gevşetmek, açmakÖrnek: İbrahim Ağa atın kolanlarını boşaltırken kendini bir iş yapmış sayar.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük