yakın
[sıfat] Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
YAKIN İLE BENZER OLAN KELİMELER
YAKIN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağzı bir
- ahbap çavuşlar
- ahret kardeşi
- ahretlik
- ant kardeşi
- aşina
- ayaktaş
- baba dostu
- bağlaşık
- bildik
- biliş
- büzüktaş
- can dostu
- çete
- çevre
- çifte kumrular
- dadaş
- dayanışmalı
- dert ortağı
- duygudaş
- eş
- eş dost
- etraf
- göbeği biriyle bağlı
- gönüldaş
- hemdert
- hempa
- ihvan
- kan kardeşi
- kanka
- kapı yoldaşı
- kara gün dostu
- kardeş
- kardeşlik
- kirve
- koldaş
- konu komşu
- kuyruk
- mahrem
- meslektaş
- muhip
- muhit
- musahip
- müttefik
- nedim
- nedime
- okuldaş
- omuzdaş
- refakatçi
- refik
- refika
- rüfeka
- sağdıç
- sırdaş
- şamdan
- tanıdık
- tanış
- tanışık
- yakın
- yan kabağı
- yar
- yâran
- yâren
- yoldaş
- zamkinos
- aile
- al
- anası danası
- asıl
- aslı nesli
- ata
- batın
- cibilliyet
- cins
- çeşit
- çift
- çoluk çocuk
- dış kapının mandalı
- döl
- dünür
- ev
- ev bark
- evlilik birliği
- familya
- fasile
- göbek
- gömlek
- hane
- hanedan
- hasebi nesebi
- hısım akraba
- horanta
- ırk
- iyi
- kan
- karı koca
- kız kızan
- kızan
- kuşak
- menşe
- nesep
- nesil
- oba
- ocak
- soy sop
- soylu
- sülale
- taraf
- tohum
- uruk
- uzak akraba
- yakın
- zürriyet
HECELEME
ya-kın YAKIN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
- [sıfat] Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılanÖrnek: İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır.
- [sıfat] Aralarında sıkı ilgi bulunanÖrnek: Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır.
- [sıfat] Benzeyen, andıran, yaklaşanÖrnek: Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı.
- [sıfat] Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olanÖrnek: Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın...
- [isim] Uzak olmayan yerÖrnek: Yakınımızda otururlar.
- [isim] Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akrabaÖrnek: En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur.
- [zarf] Uzak olmadanÖrnek: Gelin, bana yakın oturun lütfen.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük