takım
[isim] Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
TAKIM İLE BENZER OLAN KELİMELER
TAKIM İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- anasının kızı
- aynı
- benzeş
- bir elmanın yarısı o, yarısı bu
- denli
- emsal
- farksız
- gibi
- gibilerden
- gibisi
- gibisinden
- hık demiş burnundan düşmüş
- kabil
- karmık
- kılıklı
- kopya
- misil
- model
- mümasil
- müşabih
- müşebbeh
- nazir
- oyuncu
- örnek
- öylesi
- özdeş
- suret
- takım
- tıpkı
- ya huyundan ya suyundan
- yakın
- yakın anlamlı
- yarım elmanın yarısı o, yarısı bu
- aile
- aksam
- askat
- aşama
- ayrım
- bahis
- bap
- bent
- birim
- bölme
- bölük
- bölüntü
- cilt
- cüz
- çekmece
- daire
- dal
- departman
- devre
- esna
- familya
- fasıl
- fasıla
- fasile
- fıkra
- fırka
- filum
- göz
- hane
- hücre
- kısım
- kıta
- kolon
- kürsü
- loca
- madde
- mahalle
- modül
- oda
- paragraf
- parça
- parsel
- parti
- pasaj
- perde
- reyon
- sahne
- sayfa
- seksiyon
- sektör
- servis
- set
- sınıf
- sütun
- şerit
- şube
- tabaka
- tablo
- takım
- taksimat
- taraf
- tür
- yarı
- zaman
- alay
- âlem
- blok
- bölüngü
- cemaat
- çete
- davar
- fırka
- fraksiyon
- güruh
- hergele
- hizip
- hücre
- kadro
- kalabalık
- kanat
- kast
- kategori
- katman
- kesim
- kesit
- kısım
- kitle
- klan
- klas
- klik
- komita
- kumpanya
- kuru kalabalık
- kuşak
- küme
- kütle
- lig
- lobi
- mahalle
- mahalleli
- mahfil
- makule
- mal
- millet
- mürettebat
- nahır
- oymak
- öbek
- öğür
- örek
- parti
- posta
- sacayağı
- sınıf
- sosyal tabaka
- sürek
- sürü
- tabaka
- taban
- takım
- tayfa
- terkip
- tim
- topluluk
- toplumsal katman
- trup
- ulam
- ünite
- vurucu güç
- yâran
- yığın
- yılkı
- zümre
- adet
- araba
- bakraç
- bardak
- baskı
- baş
- boy
- büküm
- çalımlık
- çuval
- diş
- dolam
- dolusu
- doyumluk
- doz
- dönümlük
- foroz
- grosa
- kadeh
- kantite
- kaplık
- kaşık
- kaşıklık
- katımlık
- kavanoz
- kelle
- kemiyet
- kepçe
- kese
- kıyımlık
- kişilik
- kitaplık
- konaklık
- kök
- kucak
- kupa
- kutu
- küfe
- külah
- meblağ
- miktar
- misil
- numara
- nüfus
- ölçü
- paket
- parça
- pare
- pişim
- pişirimlik
- pot
- rakam
- sahanlık
- sap
- sarım
- sayı
- sayıltı
- sepet
- suvarım
- şişe
- tabak
- tabla
- takım
- tane
- tas
- teneke
- tepsi
- testi
- tiraj
- toplam
- varil
- yük
HECELEME
ta-kım TAKIM KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
- [isim] Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu toplulukÖrnek: Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik.
- [isim] Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trupÖrnek: Orta oyunu takımı.
- [isim] Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
- [isim] Sigara ağızlığı
- [isim] Takım elbise
- [isim] Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad
- [isim] Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda toplulukÖrnek: Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu.
- [isim] [askerlik] Bölüğü oluşturan birliklerden her biriÖrnek: Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek.
- [isim] [biyoloji] Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik
- [isim] [sinema] [televizyon] Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu
- [isim] [spor] Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri
- [isim] [spor] Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük