keskin
[sıfat] Çok kesici, iyi kesen
KESKİN İLE BENZER OLAN KELİMELER
KESKİN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ablacı
- alışık
- anten
- beş
- beşlik
- bilezik
- bohçacı
- boru
- böcek
- böyle
- bülbül
- cici
- cinsel sapık
- civelek
- çocukçu
- dibek
- dizel
- dönme
- düğme
- düğmeci
- dümbelek
- efe
- efemine
- elek
- erkeç
- esnaf
- folluk
- gacı
- gerici
- gevşek
- gey
- hafız
- halka
- halkacı
- ibne
- ince
- inek
- iskerlet
- işlek
- kadınsı
- kalbur
- karanfil
- kavanoz
- kayarto
- keçi
- keriz
- keskin
- kevgir
- kırık
- koridor
- kova
- kovan
- kulampara
- kumbara
- kuruş
- kuzu
- küfeci
- laçka
- lağımcı
- lastik
- luti
- mırmır
- motor
- mülayim
- müstamel
- nonoş
- oğlan
- oğlancı
- öyle öyle
- parlak
- pir
- puşt
- sabuncu
- sevici
- sıfırcı
- simit
- soluğan
- şapçı
- şey
- şişeci
- şorolo
- tavşan
- tekerlek
- teleferik
- top
- toparlak
- tornistan
- transseksüel
- travesti
- tünek
- ütü
- vazo
- verici
- yatık
- yavşak
- yumuşak
- yuvarlak
- zürafa
- zürefa
HECELEME
kes-kin KESKİN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Çok kesici, iyi kesenÖrnek: Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı.
- [sıfat] [mecaz] Tiz (ses)Örnek: Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses.
- [sıfat] [mecaz] Kırıcı, inciticiÖrnek: En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş.
- [sıfat] [mecaz] Etkili, sertÖrnek: Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor.
- [sıfat] [mecaz] KıvrakÖrnek: Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var.
- [sıfat] [mecaz] Hassas
- [sıfat] [mecaz] Dikkatli
- [sıfat] [argo] Zampara
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük