tamam
Köken: Arapça (tamām)
[sıfat] Bütün, tüm
TAMAM İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adım adım
- aynen
- banko
- baştan aşağı
- baştan başa
- baştan sona
- bilcümle
- bilumum
- bir defada
- bir kalemde
- bir tahtada
- birden
- boydan boya
- bütün
- bütün bütün
- bütün bütüne
- ceman
- ceman yekûn
- cümbür cemaat
- cümle
- cümle âlem
- cümlesi
- cümleten
- dip doruk
- dost düşman
- dört başı mamur
- dört dörtlük
- döviz
- eksiksiz
- elifi elifine
- elinde avucunda nesi varsa
- enikonu
- gelmiş geçmiş
- hacısı hocası
- hakkıyla
- harfi harfine
- harfiyen
- hep
- hep birden
- hepsi
- hepten
- her
- herkes
- heyetiyle
- ıcığı cıcığı
- iliğine kadar
- iliklerine kadar
- iyice
- kâinat
- kâmilen
- kamu
- kapı kapamaca
- kapsayıcı
- karış karış
- katıksız
- katkısız
- kelimenin tam anlamıyla
- kelimesi kelimesine
- komple
- kuruşu kuruşuna
- külli
- külliyen
- mecmu
- milimi milimine
- mükemmel
- ne var ne yok
- noksansız
- noktası noktasına
- o bu
- olan biten
- olanca
- olup olacağı
- rest
- sandık sepet
- satır satır
- serapa
- sırf
- sırılsıklam
- silme
- tam tamına
- tamam
- tamamen
- tamamı tamamına
- tamamıyla
- tamı tamına
- tekmil
- teltiksiz
- temelli
- tepeden tırnağa
- tıpatıp
- tıpı tıpına
- toplu
- toptan
- topyekûn
- tüm
- tümden
- umum
- uygun
- vara yoğa
- varıncaya kadar
- yüzde yüz
HECELEME
ta-mam TAMAM KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Bütün, tümÖrnek: Paranın tamamını verdim.
- [sıfat] EksiksizÖrnek: Bu kitap tamam değildir.
- [sıfat] Yanlış ve yalan olmayan, doğru
- [sıfat] Tamamlanmış, bitmişÖrnek: Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı
- [edat] [teklifsiz konuşmada] Evet
- [ünlem] Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir sözÖrnek: Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük