gömlek
[isim] Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi
GÖMLEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GÖMLEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abajur
- ampul
- aplik
- avize
- bek
- borda fenerleri
- çakar
- çakmak
- çıra
- çırağ
- çırakma
- çırakman
- deniz feneri
- el feneri
- fanus
- far
- fener
- flaş
- gaz
- gaz lambası
- gömlek
- hırsız feneri
- ışık
- ışıldak
- idare
- idare kandili
- idare lambası
- kandil
- karpuz fener
- kedigözü
- kibrit
- lamba karpuzu
- lüks
- lüks lambası
- mapa
- meşale
- mum
- mumluk
- neon
- neon lambası
- neon tüpü
- pesüs
- pırıldak
- projektör
- sinyal lambası
- sis lambası
- spot
- şamdan
- şema
- şimşekli fener
- şinanay
- top kandil
- aile
- akraba
- al
- anası danası
- asıl
- aslı nesli
- ata
- cibilliyet
- cins
- çeşit
- çift
- çoluk çocuk
- dış kapının mandalı
- döl
- dünür
- ev
- ev bark
- evlilik birliği
- familya
- fasile
- göbek
- gömlek
- hane
- hanedan
- hasebi nesebi
- hısım
- hısım akraba
- horanta
- ırk
- iyi
- kan
- karı koca
- kız kızan
- kızan
- kuşak
- menşe
- nesep
- nesil
- oba
- ocak
- soy sop
- soylu
- sülale
- taallukat
- taraf
- tohum
- uruk
- uzak akraba
- yakın
- zürriyet
HECELEME
göm-lek GÖMLEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysiÖrnek: Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı.
- [isim] Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon
- [isim] Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırıÖrnek: Don ve gömleği ile fırlamış erkekler kapıların önlerinde giyiniyorlardı.
- [isim] Kitap kapağına geçirilen kap, kılıfÖrnek: İplik dikiş, karton kapak ve beş renkli kuşe gömlek içinde çıkacak olan ... kitaplığımızın en değerli eserleri arasında yer alacaktır.
- [isim] Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf
- [isim] Dosya kartonu
- [isim] Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar
- [isim] [mecaz] Göbek, batınÖrnek: İki gömlek yukarı dedesi filancadır.
- [isim] [mecaz] Basamak, kat, dereceÖrnek: İki pehlivan yenişememiştir ama Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük