ağız

[isim] Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü
AĞIZ İLE BENZER OLAN KELİMELER
AĞIZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
ağartı
avurt
dalavere
damak
defa
delik
diktatörlük
dil
geçit
hortum
kavşak
keskin
munsap
yakın
HECELEME
a-ğız
AĞIZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü
  2. [isim] [anatomi] Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ
  3. [isim] Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümüÖrnek: Küçük bir ağız.
  4. [isim] Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafıÖrnek: Ağızları kopmuş bir çay takımının arasına gizlenmiş, koyu renkli bir cildi oradan alarak bana uzattı. [Hüseyin Rahmi Gürpınar]
  5. [isim] Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsapÖrnek: Çay ağzı.
  6. [isim] Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafıÖrnek: Körfezin ağzı.
  7. [isim] Çıkış yeriÖrnek: Şimdi tünelin ağzında değilim artık. [Adalet Ağaoğlu]
  8. [isim] Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak
  9. [isim] Kesici aletlerin keskin tarafı
  10. [isim] Üslup, ifade biçimiÖrnek: Ertesi günü bazı gazeteler bu haberin bir noktasını yarı resmî bir ağızla tekzip ettiler. [Tarık Buğra]
  11. [isim] Uç, kenarÖrnek: Topun ağzında. Uçurumun ağzında.
  12. [isim] [dil bilimi] Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma diliÖrnek: Anlaşılmaz, garip köylü ağızlarıyla konuşuluyordu. [Sait Faik Abasıyanık]
  13. [isim] [müzik] Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: