ön

[isim] Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
ÖN İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÖN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
alnaç
baş
burun
huzur
ileri
kerempe
HECELEME
ön
ÖN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtıÖrnek: Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. [Ahmet Ümit]
  2. [isim] Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşıÖrnek: Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. [Burhan Felek]
  3. [isim] Bir kimsenin ilerisiÖrnek: Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. [Sait Faik Abasıyanık]
  4. [isim] Yakın gelecek zamanÖrnek: Önümüz kış.
  5. [isim] Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümüÖrnek: Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. [Peyami Safa]
  6. [isim] Önce olan, ilkÖrnek: Ön söz. Ön görüşme.
  7. [isim] Civar, yöreÖrnek: Kanlıca önlerine geldiler.
  8. [sıfat] Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olanÖrnek: Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. [Aka Gündüz]
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: