ön
[isim] Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
ÖN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
HECELEME
ön ÖN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtıÖrnek: Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor.
- [isim] Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşıÖrnek: Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim.
- [isim] Bir kimsenin ilerisiÖrnek: Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi.
- [isim] Yakın gelecek zamanÖrnek: Önümüz kış.
- [isim] Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümüÖrnek: Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık.
- [isim] Önce olan, ilkÖrnek: Ön söz. Ön görüşme.
- [isim] Civar, yöreÖrnek: Kanlıca önlerine geldiler.
- [sıfat] Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olanÖrnek: Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük