kılıklı
[sıfat] Herhangi bir kılıkta olan, kıyafetli
KILIKLI İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- anasının kızı
- aynı
- benzeş
- bir elmanın yarısı o, yarısı bu
- denli
- emsal
- farksız
- gibi
- gibilerden
- gibisi
- gibisinden
- hık demiş burnundan düşmüş
- kabil
- karmık
- kılıklı
- kopya
- misil
- model
- mümasil
- müşabih
- müşebbeh
- nazir
- oyuncu
- örnek
- öylesi
- özdeş
- suret
- takım
- tıpkı
- ya huyundan ya suyundan
- yakın
- yakın anlamlı
- yarım elmanın yarısı o, yarısı bu
- aferin
- afet
- afili
- ağzı burnu yerinde
- ahım şahım
- ahu
- ahu gibi
- ahu gözlü
- akça pakça
- alengirli
- alımlı çalımlı
- Allah övmüş de yaratmış
- ama ne
- anlı şanlı
- artist gibi
- ay gibi
- ay parçası
- ayın on dördü gibi
- aynalı
- badem gözlü
- bakımlı
- baktıkça alır
- balkı
- bebek gibi
- bedii
- bıldırcın
- bıldırcın gibi
- billur gibi
- bitirim
- bomba
- burcu burcu
- cakalı
- canım
- cemil
- cemile
- cennet
- cennet gibi
- ceylan
- ceylan bakışlı
- ceylan gibi
- cıcık
- cici
- çekici
- çiçek
- çiçek gibi
- dalyan gibi
- dilber
- dünya güzeli
- edalı
- eli yüzü düzgün
- enfes
- fıstık
- fıstık gibi
- filinta
- filinta gibi
- filiz gibi
- fiyakalı
- gazal
- gibi
- gökçe
- gökçek
- gönül okşayıcı
- görklü
- göz alıcı
- güpgüzel
- güzelim
- güzellik kraliçesi
- haraşo
- harikulade
- havalı
- helalinden
- heykel gibi
- hilal gibi
- hoş
- hoşur
- huri gibi
- hurma
- ilah gibi
- ilahi
- ilik
- ilik gibi
- ipek gibi
- işlek
- iyi
- kadın
- kadife gibi
- karınca belli
- kaşlı gözlü
- keklik gibi
- kele
- keleş
- kılıklı
- kırnak
- kıvrak
- kıyak
- kiraz dudaklı
- kraliçe gibi
- kuğu gibi
- kurabiye
- kuş kafesi gibi
- latif
- lokum
- lokum gibi
- mal
- mis gibi
- mostralık
- mühür gözlü
- nefis
- nesi var
- nur topu gibi
- oflaz
- okunaklı
- oya gibi
- parça
- parlak
- peri
- peri gibi
- piliç
- resim gibi
- rüya gibi
- sırma saçlı
- stil
- suna boylu
- suna gibi
- sülün gibi
- şaheser
- şık
- tasvir gibi
- yahşi
- yakışıklı
- yalabık
- yavru
- yeme de yanında yat
- yordamlı
- yosma
- zarif
- zevkli
- ak pak
- arı
- arık
- bakımlı
- bal dök de yala
- beyaz
- billur gibi
- buz gibi
- çiçek gibi
- dezenfekte
- elmas gibi
- gıcır gıcır
- halis
- ismet
- kar gibi
- kaymak gibi
- kılıklı
- lekesiz
- mikropsuz
- mis gibi
- misk gibi
- mum gibi
- musaffa
- namuslu
- nurlu
- ölü
- özenli
- pak
- pastörize
- pırıl pırıl
- pirüpak
- poker
- saf
- sağlıklı
- sakız gibi
- sili
- steril
- sterilize
- süt gibi
- şartlı
- temiz pak
- tertemiz
- tiril tiril
- yoksul
- yunmuş arınmış
- yunmuş yıkanmış
HECELEME
kı-lık-lı KILIKLI KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Herhangi bir kılıkta olan, kıyafetliÖrnek: Beyaz önlüklü, doktor kılıklı adam ona yüksek sesle bir şeyler söylüyordu.
- [sıfat] Birinin huyunda olan, davranışlarını taklit eden
- [sıfat] [halk ağzında] Güzel, temiz
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük