haydamak
[fiil] [-i] [halk ağzında] Çifte koşulan hayvanı sürmek, dehlemek
HAYDAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açılmak
- adım atmak
- atılmak
- başlamak
- başvurmak
- bayrak açmak
- birleşmek
- bismillah demek
- bulaşmak
- davranmak
- demek
- denemek
- dövüşmek
- düzülmek
- el atmak
- eyleme geçmek
- faaliyete geçmek
- fayrap etmek
- girmek
- hâline bakmamak
- hamle etmek
- hamle yapmak
- hareket etmek
- harekete geçmek
- haydamak
- iş tutmak
- işbaşı yapmak
- kalkışmak
- kalkmak
- kapısını çalmak
- kapıyı açmak
- kolları sıvamak
- koyulmak
- müracaat etmek
- müracaatta bulunmak
- ortaya atılmak
- ortaya çıkmak
- paçaları sıvamak
- perdelerini açmak
- saldırmak
- sarılmak
- sıfırdan başlamak
- sıvanmak
- siftah etmek
- siftahlamak
- şeytanın ayağını kırmak
- şeytanın bacağını kırmak
- temel atmak
- teşebbüs etmek
- teşebbüse geçmek
- teşebbüsü ele almak
- tevessül etmek
- tezgâhı kurmak
- tutmak
- tutturmak
- tutuşmak
- uvertür yapmak
- yeltenmek
- yerini yapmak
- yumulmak
- ardına düşmek
- ardından gitmek
- ardını bırakmamak
- arkasına düşmek
- arkasına takılmak
- arkasından koşmak
- arkaya kalmak
- bakmak
- dümen suyunda gitmek
- gitmek
- gözetlemek
- güdelemek
- gütmek
- haydamak
- ilgilenmek
- incelemek
- iz sürmek
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine düşmek
- kışkırtmak
- kışkışlamak
- kışlamak
- kovalamak
- önüne katmak
- peşinde dolaşmak
- peşinde gezmek
- peşinde koşmak
- peşinden gitmek
- peşinden koşmak
- peşinden yürümek
- peşine düşmek
- peşine takılmak
- peşini bırakmamak
- seyran etmek
- seyretmek
- sürmek
- takip etmek
- tutmak
- açığa çıkarmak
- affetmek
- affeylemek
- aforoz etmek
- aforozlamak
- atmak
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayakkabılarını çevirmek
- ayıklamak
- azletmek
- bağışlamak
- başından savmak
- bohçasını koltuğuna vermek
- çıkarmak
- defetmek
- deflemek
- dehlemek
- devirmek
- düşürmek
- ekmeğinden etmek
- ekmeğine göz dikmek
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğiyle oynamak
- el çektirmek
- elemek
- emekliye ayırmak
- emekliye çıkarmak
- emekliye çıkartmak
- göndermek
- görevden almak
- haydamak
- hudut dışı etmek
- ışınlamak
- ihraç etmek
- istiskal etmek
- işten el çektirmek
- izin vermek
- izole etmek
- kapı dışarı etmek
- kapıyı göstermek
- kıçına tekmeyi atmak
- kıçına tekmeyi vurmak
- kıçına tekmeyi yapıştırmak
- kışlamak
- kızağa çekmek
- kovalamak
- kuyruğuna teneke bağlamak
- müdafaa etmek
- nefyetmek
- pabucunu eline vermek
- pabuçlarını çevirmek
- paçasından tutup atmak
- pasaportunu eline vermek
- posta etmek
- postalamak
- savmak
- sepet havası çalmak
- sepetlemek
- sınır dışı etmek
- sokağa atmak
- süpürmek
- sürgüne göndermek
- sürmek
- şut çekmek
- şutlamak
- tahttan indirmek
- tasfiye etmek
- tecrit etmek
- tehcir etmek
- tezkeresini eline vermek
- tırpan atmak
- tüydürmek
- uğratmak
- uzaklaştırmak
- yakadan atmak
- yol vermek
- yürütmek
- yüzdürmek
HECELEME
hay-da-mak HAYDAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [fiil] [-i] [halk ağzında] Çifte koşulan hayvanı sürmek, dehlemek
- [fiil] [argo] Kovmak, defetmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük