girmek

[fiil] [-e] Dışarıdan içeriye geçmek
GİRMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GİRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
ayak atmak
başlamak
batırılmak
batmak
bulaşmak
dâhil olmak
dalmak
değişmek
dolmak
doluşmak
erişmek
geçmek
girişmek
hulul etmek
içine işlemek
iktisap etmek
kaçmak
kapağı atmak
karışmak
katılmak
nüfuz etmek
sızmak
sokulmak
sokuşmak
süzülmek
tıkılmak
uymak
yemek
HECELEME
gir-mek
GİRMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [-e] Dışarıdan içeriye geçmekÖrnek: Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum. [Adalet Ağaoğlu]
  2. [fiil] SığmakÖrnek: Elim bu eldivene girmiyor.
  3. [fiil] KatılmakÖrnek: Bugün edebiyat imtihanına girdim. [Yusuf Ziya Ortaç]
  4. [fiil] Almak, fethetmekÖrnek: Ordularımız İstanbul'a girdiler. [Memduh Şevket Esendal]
  5. [fiil] İncelemek, ayrıntılara inmek
  6. [fiil] Girişmek, başlamakÖrnek: Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum. [Nurullah Ataç]
  7. [fiil] BulaşmakÖrnek: Koyunlara kelebek hastalığı girdi.
  8. [fiil] Sulu bir şeyin veya su dolu bir yerin içine batmak veya dalmakÖrnek: Denize girmek. Ceketinin ucu tabağa giriyor.
  9. [fiil] [nesnesiz] Zaman anlamlı kavramlar için gelmekÖrnek: İlkbahar girdi.
  10. [fiil] Ağrı, sancı başlamak, saplanmak
  11. [fiil] Yeni bir duruma geçmek, dönüşmekÖrnek: Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu. [Ömer Seyfettin]
  12. [fiil] İyice anlamak, iyice bilmek
  13. [fiil] Kavgaya tutuşmak
  14. [fiil] Erişmek, ulaşmakÖrnek: Yirmisine girdi.
  15. [fiil] Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almakÖrnek: Tuz genellikle her yemeğe girer.
  16. [fiil] Yazılmak, başlamakÖrnek: Okula girdi.
  17. [fiil] Yemek yemek
  18. [fiil] Yüklenmek
  19. [fiil] [hukuk] Tecavüz etmek, geçmekÖrnek: Komşu, tarlamıza beş metre girdi.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: