affetmek
Köken: Arapça (ʿafv) ve Türkçe (etmek)
[fiil] [-i] Bağışlamak
AFFETMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
AFFETMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- affetmek
- anlamak
- anmak
- atmak
- azaltmak
- bulmak
- dehlemek
- dışarı çıkmak
- göndermek
- görevden almak
- göstermek
- hastalanmak
- ihraç etmek
- kaldırmak
- kazımak
- konuşmak
- kusmak
- oymak
- oynatmak
- pabucunu eline vermek
- pabucunu ters giydirmek
- salıvermek
- sepetlemek
- soymak
- soyunmak
- sökmek
- tahliye etmek
- tarh etmek
- türetmek
- uzaklaştırmak
- üretmek
- vermek
- yayımlamak
- yok etmek
- yol vermek
- yürütmek
- acımak
- affetmek
- boş koymak
- cimrilik etmek
- çok gelmek
- çok görmek
- çoksamak
- diriğ etmek
- düğüm üstüne düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm vurmak
- elde tutmak
- eli cebine varmamak
- elinde tutmak
- etmek
- eylemek
- kısırganmak
- kıskanmak
- kısmak
- koklatmamak
- korumak
- lokmasını saymak
- mahrum etmek
- pahaya geçmek
- sakınmak
- yaralı parmağa işememek
- yoksun bırakmak
- yoksun etmek
- yoksun kılmak
- affetmek
- affeylemek
- aman vermek
- anlayış göstermek
- göz yummak
- gözünün üstünde kaşın var dememek
- hazmetmek
- helal etmek
- idare etmek
- iyiye çekmek
- kaşının altında gözün var dememek
- mağfiret etmek
- müsamaha etmek
- ses çıkarmamak
- ses etmemek
- suçundan geçmek
- suçunu bağışlamak
- suyuna gitmek
- suyunca gitmek
- sünger çekmek
- sünger geçirmek
- şımartmak
- taviz vermek
- unutmak
- yarlıgamak
- yavaştan almak
- açığa çıkarmak
- affetmek
- affeylemek
- aforoz etmek
- aforozlamak
- atmak
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayakkabılarını çevirmek
- ayıklamak
- azletmek
- başından savmak
- bohçasını koltuğuna vermek
- defetmek
- deflemek
- dehlemek
- devirmek
- düşürmek
- ekmeğinden etmek
- ekmeğine göz dikmek
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğiyle oynamak
- el çektirmek
- elemek
- emekliye ayırmak
- emekliye çıkarmak
- emekliye çıkartmak
- göndermek
- görevden almak
- haydamak
- hudut dışı etmek
- ışınlamak
- ihraç etmek
- istiskal etmek
- işten el çektirmek
- izin vermek
- izole etmek
- kapı dışarı etmek
- kapıyı göstermek
- kıçına tekmeyi atmak
- kıçına tekmeyi vurmak
- kıçına tekmeyi yapıştırmak
- kışlamak
- kızağa çekmek
- kovalamak
- kuyruğuna teneke bağlamak
- müdafaa etmek
- nefyetmek
- pabucunu eline vermek
- pabuçlarını çevirmek
- paçasından tutup atmak
- pasaportunu eline vermek
- posta etmek
- postalamak
- savmak
- sepet havası çalmak
- sepetlemek
- sınır dışı etmek
- sokağa atmak
- süpürmek
- sürgüne göndermek
- sürmek
- şut çekmek
- şutlamak
- tahttan indirmek
- tasfiye etmek
- tecrit etmek
- tehcir etmek
- tezkeresini eline vermek
- tırpan atmak
- tüydürmek
- uğratmak
- uzaklaştırmak
- yakadan atmak
- yol vermek
- yürütmek
- yüzdürmek
HECELEME
af-fet-mek AFFETMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] BağışlamakÖrnek: Açgözlülüğü içeride de dışarıda da affetmeyen gözü tok insanlarız.
- [fiil] Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmekÖrnek: Beni affedin, gelemeyeceğim.
- [fiil] Birinin sorumluluğundaki bir görevden veya işten çıkmasına izin vermekÖrnek: Beni bu çalışmadan bir defalık affedin lütfen.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük