saldırmak
[fiil] [-e] Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
SALDIRMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- abanmak
- akın etmek
- atak yapmak
- atılmak
- baskın yapmak
- basmak
- bastırmak
- bıçak çekmek
- çapmak
- eleştirmek
- girişmek
- hamle etmek
- hamle yapmak
- hücum etmek
- hücuma kalkmak
- hürya etmek
- ılgar etmek
- ılgarlamak
- istila etmek
- işgal etmek
- kılıç çekmek
- kılıç üşürmek
- kızışmak
- linç etmek
- pala çekmek
- silah çekmek
- silaha davranmak
- şiddete başvurmak
- taarruz etmek
- tartaklamak
- taşa tutmak
- taşlamak
- tecavüz etmek
- üstüne çullanmak
- üstüne gelmek
- üstüne varmak
- üstüne yürümek
- üşmek
- üşüntü etmek
- üşüşmek
- üzerine varmak
- yakasına sarılmak
- yürümek
SALDIRMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağır basmak
- ağır çekmek
- aratmak
- aratmamak
- arayı açmak
- arkada bırakmak
- aşmak
- atlatmak
- ayrılaşmak
- basıp geçmek
- baskın çıkmak
- baskın gelmek
- başa çıkmak
- başlamak
- başta gelmek
- başta gitmek
- boğmak
- boynuz kulağı geçmek
- bürümek
- cebinden çıkarmak
- duman attırmak
- düzletmek
- düzmek
- ezmek
- fark atmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- geçmek
- gelmek
- gölgede bırakmak
- hâkim olmak
- ifadesini almak
- kalburüstü kalmak
- kalburüstüne gelmek
- katlamak
- kıç attırmak
- koparmak
- mumla aratmak
- önlemek
- pabucunu dama atmak
- pişirmek
- rahmet okutmak
- saldırmak
- sıkmak
- sırtını yere getirmek
- silmek
- sivrilmek
- sollamak
- susturmak
- suya götürüp susuz getirmek
- taş çıkarmak
- taş çıkartmak
- tefevvuk etmek
- temeyyüz etmek
- üstün gelmek
- üstüne olmamak
- vermek
- yatıştırmak
- yeğinleşmek
- yenmek
- yok etmek
- açılmak
- adım atmak
- başlamak
- başvurmak
- bayrak açmak
- birleşmek
- bismillah demek
- bulaşmak
- davranmak
- demek
- denemek
- dövüşmek
- düzülmek
- el atmak
- eyleme geçmek
- faaliyete geçmek
- fayrap etmek
- girmek
- hâline bakmamak
- hareket etmek
- harekete geçmek
- haydamak
- iş tutmak
- işbaşı yapmak
- kalkışmak
- kalkmak
- kapısını çalmak
- kapıyı açmak
- kolları sıvamak
- koyulmak
- müracaat etmek
- müracaatta bulunmak
- ortaya atılmak
- ortaya çıkmak
- paçaları sıvamak
- perdelerini açmak
- saldırmak
- sarılmak
- sıfırdan başlamak
- sıvanmak
- siftah etmek
- siftahlamak
- şeytanın ayağını kırmak
- şeytanın bacağını kırmak
- temel atmak
- teşebbüs etmek
- teşebbüse geçmek
- teşebbüsü ele almak
- tevessül etmek
- tezgâhı kurmak
- tutmak
- tutturmak
- tutuşmak
- uvertür yapmak
- yeltenmek
- yerini yapmak
- yumulmak
- adım atmak
- adımlamak
- adımlarını açmak
- adımlarını seyrekleştirmek
- adımlarını sıklaştırmak
- arşınlamak
- ayaklanmak
- ayrılmak
- bürümek
- gezinmek
- gitmek
- kımıldamak
- kıvramak
- kösteği kırmak
- ölmek
- pergelleri açmak
- saldırmak
- sıralamak
- sürmek
- taban patlatmak
- taban tepmek
- tabanları yağlamak
- tepmek
- tıpış tıpış yürümek
- tırıs gitmek
- volta atmak
- yitmek
- yol tepmek
- yorgalamak
- yortmak
HECELEME
sal-dır-mak SALDIRMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmekÖrnek: Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı.
- [fiil] Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak
- [fiil] [-den] Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek
- [fiil] [mecaz] Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak
- [fiil] [kimya] Etkisiyle eritmekÖrnek: Asitler madenlere saldırır.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük