artırmak
[fiil] [-i] Artmasını sağlamak, çoğaltmak
ARTIRMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- azmak
- bir köşeye atmak
- bir köşeye koymak
- biriktirmek
- boğazından artırmak
- boğazından kesmek
- büyütmek
- çoğaltmak
- dişinden tırnağından artırmak
- düğüm üstüne düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm vurmak
- eklemek
- ekonomi yapmak
- ekonomik davranmak
- gırtlağından kesmek
- hesabını bilmek
- hesabını kitabını bilmek
- hesap açmak
- idaresini bilmek
- iktisat etmek
- ilave etmek
- imsak etmek
- kemerini sıkmak
- kenara atmak
- kırpmak
- kısınmak
- kısmak
- küpünü doldurmak
- para tutmak
- saklamak
- şişirmek
- tasarruf etmek
- toplamak
- türetmek
- üretmek
- yarışmak
ARTIRMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acılaşmak
- afacanlaşmak
- arpası çok gelmek
- artırmak
- aşırı gitmek
- ateşi başına vurmak
- azgınlaşmak
- azışmak
- azıtmak
- barbarlaşmak
- başı zapt olunmamak
- büyümek
- cadalozlaşmak
- cıvımak
- cıvıtmak
- coşmak
- çukur
- dağıtmak
- delilenmek
- deliliği tutmak
- delişmenlik etmek
- deniz bindirmek
- dozu kaçmak
- dozunu kaçırmak
- ele avuca sığmamak
- fazla kaçırmak
- galeyan etmek
- galeyana gelmek
- gem almamak
- gemi azıya almak
- göl
- gözü dönmek
- gözü kararmak
- haddini aşmak
- harılanmak
- havalanmak
- hırçınlaşmak
- hırçınlık etmek
- huysuzlanmak
- huysuzlaşmak
- huysuzluk etmek
- iş çığırından çıkmak
- işi azıtmak
- kaçırmak
- kantarın topunu kaçırmak
- kırkından sonra azmak
- kızışmak
- kirlenmek
- kudurmak
- meydanı boş bulmak
- ölçüyü kaçırmak
- öleyazmak
- taşmak
- tek durmamak
- yaramaz olmak
- yaramazlık etmek
- yeğinleşmek
- yitmek
- yükselmek
- artırmak
- aşık atmak
- at oynatmak
- atışmak
- atlamak
- atmak
- bahse girmek
- başa güreşmek
- boy ölçüşmek
- çekişmek
- çıkışmak
- dövüşmek
- güreş tutmak
- güreşmek
- iddialaşmak
- iddiaya girmek
- iddiaya tutuşmak
- kaldırmak
- karşılaşmak
- kaymak
- kıyışmak
- koşmak
- kürek çekmek
- lades tutuşmak
- maç yapmak
- müsabakaya girmek
- oynamak
- oyun çıkarmak
- ölçüşmek
- rekabet etmek
- tutuşmak
- yarış etmek
- yüzmek
HECELEME
ar-tır-mak ARTIRMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Artmasını sağlamak, çoğaltmakÖrnek: Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu.
- [fiil] Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek
- [fiil] Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek
- [fiil] [mecaz] Herhangi bir davranışta ileri gitmekÖrnek: Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük