şişirmek
[fiil] [-i] Şişkin bir duruma getirmek
ŞİŞİRMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ŞİŞİRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- atıp tutmak
- atmak
- ballandırmak
- bir bardak suda fırtına koparmak
- büyüksemek
- büyültmek
- dallandırıp budaklandırmak
- dallandırmak
- dramatize etmek
- göklere çıkarmak
- gözünde büyütmek
- iğne deliğinden Hindistan'ı seyretmek
- izam etmek
- mesele yapmak
- ölçüyü kaçırmak
- palavra atmak
- palavra savurmak
- palavra sıkmak
- pireyi deve yapmak
- şişirmek
- uçmak
- üfürmek
- yüksek perdeden konuşmak
- azmak
- bir köşeye atmak
- bir köşeye koymak
- biriktirmek
- boğazından artırmak
- boğazından kesmek
- çoğaltmak
- dişinden tırnağından artırmak
- düğüm üstüne düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm vurmak
- ekonomi yapmak
- ekonomik davranmak
- gırtlağından kesmek
- hesabını bilmek
- hesabını kitabını bilmek
- hesap açmak
- idaresini bilmek
- iktisat etmek
- ilave etmek
- imsak etmek
- kemerini sıkmak
- kenara atmak
- kırpmak
- kısınmak
- kısmak
- küpünü doldurmak
- para tutmak
- saklamak
- şişirmek
- tasarruf etmek
- toplamak
- türetmek
- üretmek
- yarışmak
- almak
- anasını bellemek
- aşmak
- atlamak
- basmak
- bastırmak
- becermek
- biçimlemek
- binmek
- bombalamak
- bozmak
- çivilemek
- daldırmak
- dalmak
- delmek
- demir atmak
- demirlemek
- devirmek
- dikmek
- diplemek
- doldurmak
- düdüklemek
- dürtmek
- dürtüklemek
- düzeltmek
- düzenlemek
- elden geçirmek
- fişek atmak
- geçirmek
- gerdeğe girmek
- gitmek
- haklamak
- halletmek
- ırzına geçmek
- ırzını bozmak
- ifadesini almak
- iğfal etmek
- iş almak
- iş tutmak
- işlemek
- iyi etmek
- kanına girmek
- kasnaklamak
- kayarlamak
- kaymak
- kiremit aktarmak
- kirletmek
- koymak
- koynuna almak
- koynuna girmek
- köklemek
- lehimlemek
- nefes çekmek
- perçinlemek
- pompalamak
- sallanmak
- sıraya dizmek
- sikmek
- sokmak
- şişirmek
- tamamlamak
- tecavüz etmek
- tokmaklamak
- ufalamak
- uydurmak
- üflemek
- üfürmek
- vuruşmak
- yapmak
- yemek
- yıkmak
- zımbalamak
- aşılamak
- bindirmek
- çalmak
- çoğaltmak
- harman etmek
- harman yapmak
- harmanlamak
- ilave etmek
- ilhak etmek
- iliştirmek
- izafe etmek
- kabartmak
- karıştırmak
- karmak
- karmaştırmak
- katıştırmak
- katkıda bulunmak
- katmak
- kaynaştırmak
- koşmak
- koymak
- leffetmek
- şişirmek
- tağşiş etmek
- ulamak
- üstüne koymak
- üzerine koymak
- yamamak
- yedirmek
- yivlemek
- zammetmek
- aklına koymak
- aklını çalmak
- aklını çelmek
- aldatmak
- alevlendirmek
- aralarını açmak
- aralarını bozmak
- aşılamak
- ateşlemek
- ateşlendirmek
- atla arpayı dalaştırmak
- atla arpayı dövüştürmek
- ayağa kaldırmak
- ayaklandırmak
- azdırmak
- azıştırmak
- azıtmak
- azıttırmak
- azmettirmek
- beynine girmek
- birbirine katmak
- can vermek
- cana can katmak
- canlandırmak
- caydırmak
- cesaret vermek
- cesaretlendirmek
- coşturmak
- çatıştırmak
- delinin eline değnek vermek
- doldurmak
- doping yapmak
- dövüştürmek
- dürtmek
- dürtüklemek
- dürtüşlemek
- esindirmek
- eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek
- fesat çıkarmak
- fesat karıştırmak
- fişek atmak
- fişek salıvermek
- fişteklemek
- fit sokmak
- fit vermek
- fitil vermek
- fitillemek
- fitlemek
- fitne sokmak
- galeyana getirmek
- gayret vermek
- gayretlendirmek
- gıdıklamak
- günaha sokmak
- gütmek
- heveslendirmek
- heyecan vermek
- heyecana getirmek
- heyecanlandırmak
- hız vermek
- iç gıcıklamak
- ilham etmek
- ilham vermek
- isteklendirmek
- iş karıştırmak
- işlemek
- itmek
- izlemek
- kamçılamak
- kamış atmak
- kamış koymak
- kapıştırmak
- kızıştırmak
- körüklemek
- kulağına koymak
- kundak koymak
- kundak sokmak
- kundaklamak
- kurmak
- kuyruğuna basmak
- moral vermek
- nifak sokmak
- özendirmek
- parmak atmak
- parmaklamak
- pompalamak
- ruh kazandırmak
- ruh vermek
- sansasyon yaratmak
- sevk etmek
- sürüklemek
- şevk vermek
- şevke getirmek
- şişirmek
- tahrik etmek
- tahriş etmek
- tehyiç etmek
- teşvik etmek
- tutuşturmak
- umut vermek
- umutlandırmak
- ümit bırakmak
- ümit serpmek
- ümit vermek
- ümitlendirmek
- yangına körükle gitmek
- yiğitlendirmek
- yönetmek
- yönlendirmek
- yürek vermek
- yüreklendirmek
- zehirlemek
- alçaltmak
- anasını bellemek
- aşağı almak
- beş paralık etmek
- biçimlemek
- bir paralık etmek
- bozmak
- bozum etmek
- ekşitmek
- façasını almak
- foslatmak
- iki paralık etmek
- kepaze etmek
- küçük düşürmek
- madara etmek
- mahcup etmek
- maskara etmek
- maskarasını çıkarmak
- maskaraya çevirmek
- namusuna dokunmak
- on paralık etmek
- paçavrasını çıkarmak
- paçavraya çevirmek
- şişirmek
- terzil etmek
- utandırmak
- yere baktırmak
- yüzünü kara çıkarmak
- yüzünü kızartmak
- yüzünü yere getirmek
- başını gözünü yarmak
- berelemek
- bıçak atmak
- bıçaklamak
- biçmek
- budamak
- cerh etmek
- cırmalamak
- ciğerini sökmek
- çivilemek
- çizmek
- delik deşik etmek
- delmek
- elinden bir kaza çıkmak
- elinden bir sakatlık çıkmak
- hacamat etmek
- hacamatlamak
- hançerlemek
- haşlamak
- illet etmek
- işlemek
- jilet atmak
- kafasını kırmak
- kakalamak
- kalbura çevirmek
- kamalamak
- kan akıtmak
- kan almak
- kan dökmek
- kana boyamak
- kanatmak
- kargılamak
- kesmek
- kırmak
- kurşunlamak
- mıhlamak
- oklamak
- örselemek
- sakatlamak
- süngülemek
- şişirmek
- şişlemek
- tırmalamak
- tırmıklamak
- tırnaklamak
- üzmek
- vurmak
- yara açmak
- yarmak
- yırtmak
- zedelemek
- zımbalamak
HECELEME
şi-şir-mek ŞİŞİRMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Şişkin bir duruma getirmekÖrnek: Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı.
- [fiil] [mecaz] Abartmak
- [fiil] [mecaz] Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak
- [fiil] [nesnesiz] [mecaz] Baştan savma iş görmekÖrnek: Şimdi çabuk tarafından bir senaryo şişirmeli.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük