kaldırmak

[fiil] [-i] Bulunduğu yerden almak
KALDIRMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KALDIRMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
almak
çekmek
çıkarmak
dayanmak
derlemek
gizlemek
gömmek
götürmek
kaçırmak
katlanmak
satın almak
sıyırmak
soymak
taşımak
tedavi etmek
toplamak
uyandırmak
uymak
yarışmak
yok etmek
yükseltmek
HECELEME
kal-dır-mak
KALDIRMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [-i] Bulunduğu yerden almakÖrnek: Örtüyü masanın üzerinden kaldır.
  2. [fiil] Yukarı doğru hareket ettirmekÖrnek: Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. [Sait Faik Abasıyanık]
  3. [fiil] YükseltmekÖrnek: Duvarı bir metre daha kaldırmalı.
  4. [fiil] Ürün toplamak, taşımakÖrnek: İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu. [Nabizade Nâzım]
  5. [fiil] Çekmek, taşımakÖrnek: Bu araba bu yükü kaldırmaz.
  6. [fiil] Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmekÖrnek: Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir. [Anayasa]
  7. [fiil] [-e] Hastayı hastaneye götürmekÖrnek: Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar. [Aka Gündüz]
  8. [fiil] Tören yaparak ölüyü gömmek
  9. [fiil] ToplamakÖrnek: Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar. [Necati Cumalı]
  10. [fiil] Alıp başka yere götürmek
  11. [fiil] UyandırmakÖrnek: Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni [Halk türküsü]
  12. [fiil] Piyasadan çekmekÖrnek: İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar.
  13. [fiil] Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamakÖrnek: Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin.
  14. [fiil] Kaçırmak
  15. [fiil] İyi etmek, iyileştirmekÖrnek: Bu ilaç onu yataktan kaldırdı.
  16. [fiil] Bir şeyden çokça satın almak
  17. [fiil] Tayin etmek, atamakÖrnek: Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler. [Memduh Şevket Esendal]
  18. [fiil] Yok etmek, ortadan silmekÖrnek: Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır. [Orhan Seyfi Orhon]
  19. [fiil] [nesnesiz] [mecaz] Uygun gelmek, yakışmakÖrnek: Bu kumaş fazla süs kaldırmaz.
  20. [fiil] [argo] Çalmak, aşırmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: