kırpmak
[fiil] [-i] Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
KIRPMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KIRPMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- azmak
- bir köşeye atmak
- bir köşeye koymak
- biriktirmek
- boğazından artırmak
- boğazından kesmek
- büyütmek
- çoğaltmak
- dişinden tırnağından artırmak
- düğüm üstüne düğüm atmak
- düğüm üstüne düğüm vurmak
- eklemek
- ekonomi yapmak
- ekonomik davranmak
- gırtlağından kesmek
- hesabını bilmek
- hesabını kitabını bilmek
- hesap açmak
- idaresini bilmek
- iktisat etmek
- ilave etmek
- imsak etmek
- kemerini sıkmak
- kenara atmak
- kırpmak
- kısınmak
- küpünü doldurmak
- para tutmak
- saklamak
- şişirmek
- tasarruf etmek
- toplamak
- türetmek
- üretmek
- yarışmak
- bekitmek
- bitirmek
- cezalandırmak
- çıtçıtlamak
- demirlemek
- durdurmak
- düğmelemek
- engellemek
- hapsetmek
- iliklemek
- indirmek
- kapatmak
- kapısına kilit vurmak
- kenetlemek
- kırpmak
- kilitlemek
- kopçalamak
- mandallamak
- mühürlemek
- önlemek
- örtmek
- rezelemek
- saklamak
- sarmak
- sarmalamak
- susmak
- susturmak
- sürgülemek
- sürmelemek
- süzmek
- tapalamak
- tıkaçlamak
- tıkamak
- tıpalamak
- tırkazlamak
- almak
- başarmak
- budamak
- elde etmek
- elemek
- eritmek
- fethetmek
- hakkından gelmek
- hayran etmek
- ifadesini almak
- ihya olmak
- iktisap etmek
- iyi etmek
- kâr etmek
- kazımak
- kementlemek
- kırpmak
- mağlup etmek
- mars etmek
- mat etmek
- muvaffak olmak
- nemalanmak
- oyun almak
- oyunu almak
- ödül almak
- para basmak
- para kesmek
- para kırmak
- partiyi vurmak
- sabunlamak
- sağmak
- sıraya dizmek
- sızdırmak
- temize havale etmek
- temizlemek
- utmak
- üstün gelmek
- ütmek
- yenmek
- yıkmak
- yolunu bulmak
- yontmak
- yutmak
- zar almak
- açmak
- almak
- ayırmak
- balta vurmak
- baltalamak
- bıçak atmak
- bıçaklamak
- biçki yapmak
- biçmek
- budamak
- çalmak
- çelmek
- çentik açmak
- çentik atmak
- çentiklemek
- çentmek
- çırpmak
- dikiz etmek
- dilim dilim etmek
- dilimlemek
- dilmek
- doğramak
- durdurmak
- durmak
- etkilemek
- filizlemek
- flört etmek
- gedmek
- kabaklamak
- karar vermek
- katetmek
- kertiklemek
- kertmek
- kesinmek
- kırkmak
- kırpmak
- kıymak
- makas vurmak
- makaslamak
- neşterlemek
- oymak
- öldürmek
- önlemek
- özetlemek
- rendelemek
- soymak
- susmak
- sünnet etmek
- tedavi etmek
- tırpanlamak
- tomurmak
- uçurmak
- vurmak
- yaralamak
- yarmak
- yarmalamak
- yayımlamak
- yermek
- yok etmek
- yontmak
HECELEME
kırp-mak KIRPMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
- [fiil] Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmakÖrnek: Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi.
- [fiil] [-den] [mecaz] Kesinti yapmak, tutumlu davranmakÖrnek: Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük