dövünmek
[fiil] [nesnesiz] Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmek
DÖVÜNMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DÖVÜNMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acı duymak
- acılanmak
- acımak
- acısı içine işlemek
- açıklanmak
- ağlamaklı olmak
- ağlamalı olmak
- ah etmek
- ahlamak
- bayrağı yarıya indirmek
- beli bükülmek
- beyninde şimşekler çakmak
- beyninden vurulmuşa dönmek
- bir hoş olmak
- boş çıkmak
- boşa çıkmak
- bulutlanmak
- burkulmak
- buz kesilmek
- can alıp can vermek
- canı sıkılmak
- cefa çekmek
- cefa görmek
- cız etmek
- ciğeri yanmak
- çenesini bıçak açmamak
- dertlenmek
- dövünmek
- düş kırıklığına uğramak
- efkâr basmak
- efkâr etmek
- efkârlanmak
- ekmeğini kana doğramak
- endişelenmek
- fenasına gitmek
- gam çekmek
- göğüs geçirmek
- gönlü bulanmak
- günleri gece olmak
- harap olmak
- hayal kırıklığına uğramak
- hüsrana uğramak
- hüzne kapılmak
- ızdırap çekmek
- iç çekmek
- iç geçirmek
- içi burkulmak
- içi cız etmek
- içi erimek
- içi içini yemek
- içi kabarmak
- içi kalkmak
- içi kan ağlamak
- içi parçalanmak
- içi sızlamak
- içi yanmak
- için için yanmak
- içinden kan gitmek
- içine ateş düşmek
- içine hüzün çökmek
- içini çekmek
- içini yemek
- içinin yağı erimek
- içlenmek
- kafasında şimşek çakmak
- kahırlanmak
- kahrından ölmek
- kahrolmak
- kan ağlamak
- kara kara düşünmek
- karalar bağlamak
- karalar giymek
- kasavet çekmek
- kaygılanmak
- keder çekmek
- kederlenmek
- kendi kendini yemek
- kendine dert etmek
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kül olmak
- matem tutmak
- muazzep olmak
- neşesi kaçmak
- ölüp ölüp dirilmek
- saçını başını yolmak
- sevinci kursağında kalmak
- tasalanmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- yara işlemek
- yas tutmak
- yasa gömülmek
- yaşını içine akıtmak
- yeise kapılmak
- yıpranmak
- yüreği burkulmak
- yüreği ezilmek
- yüreği kan ağlamak
- yüreği sızlamak
- yüreği şişmek
- yüreği yanmak
- yüreğine ateş düşmek
- yüreğine inmek
- yüreğine işlemek
- yüreğine kar yağmak
- yüreğine od düşmek
- yüreğine oturmak
- yüreğinin yağı erimek
- yüreğinin yağları erimek
- zindan kesilmek
- zindan olmak
- acıtmak
- ateş etmek
- atmak
- avlamak
- bağlamak
- basmak
- başına geçirmek
- bombalamak
- boş yerine vurmak
- boynuzlamak
- çakmak
- çalmak
- çarpmak
- çekmek
- çelme atmak
- çelme takmak
- çelmek
- çıkmak
- çırpıştırmak
- çırpmak
- çifte atmak
- çiftelemek
- çubuklamak
- darbe indirmek
- darbe vurmak
- darbelemek
- darbetmek
- değneklemek
- dirseklemek
- dokunmak
- dönmek
- dövmek
- dövünmek
- düşmek
- ekleştirmek
- ekmek
- etkilemek
- fiskelemek
- geçirmek
- giydirmek
- göçmek
- görünmek
- gümlemek
- gürültü etmek
- hırpalamak
- içirmek
- içmek
- indirmek
- inmek
- isabet etmek
- kafa atmak
- kafasını kırmak
- kelepçelemek
- kesmek
- kıç atmak
- kondurmak
- konmak
- koymak
- kötek atmak
- küçülmek
- kütletmek
- leşini sermek
- mıhlamak
- ödül almak
- öldürmek
- patlatmak
- pençe atmak
- pençe vurmak
- pençelemek
- rastlaşmak
- sallamak
- saplamak
- sarkıtmak
- savurmak
- sıvamak
- soymak
- söylemek
- sumsuklamak
- suratına indirmek
- sürmek
- süsmek
- şamar atmak
- şamarlamak
- şaplak atmak
- şaplatmak
- şut atmak
- şut çekmek
- şutlamak
- takmak
- tartaklamak
- tekme atmak
- tekmelemek
- tepiklemek
- tepmek
- tıkırdatmak
- tıklatmak
- tırpan atmak
- tokat aşk etmek
- tokmaklamak
- tokuşturmak
- topuklamak
- tos vurmak
- toslamak
- toslaşmak
- turalamak
- üzengilemek
- vurduğu yerden ses gelmek
- vurunmak
- yanıltmak
- yansımak
- yapıştırmak
- yaralamak
- yerleştirmek
- yumruk atmak
- yumruk indirmek
- yüreği çarpmak
- zımbalamak
HECELEME
dö-vün-mek DÖVÜNMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Aşırı üzüntü, çaresizlik, pişmanlık duyarak çırpınmak, kendi kendini dövmekÖrnek: Bir kadın dokuz çocukla bir viranenin içinde çırılçıplak kaldım diye dövünüyordu.
- [fiil] [mecaz] Çok üzülmekÖrnek: Farsçayı öğrenmediğime dövünür dururum.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük