kıvrım kıvrım kıvranmak
[isim] Çok acı çekerek kıvranmak
KIVRIM KIVRIM KIVRANMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KIVRIM KIVRIM KIVRANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağınmak
- ağnamak
- baş kıç vurmak
- bel kırmak
- bıngıldamak
- bükünmek
- çabalamak
- çarpınmak
- çırpınmak
- çırpışmak
- dalgalanmak
- davranmak
- debelenmek
- deprenmek
- depreşmek
- devinmek
- doğrulmak
- efil efil etmek
- eğilmek
- hareket etmek
- hareketlenmek
- ırgalanmak
- ırganmak
- kalkmak
- kapanmak
- kaynaşmak
- kımıldanmak
- kımlanmak
- kıpırdamak
- kıpırdanmak
- kıpırdaşmak
- kırpışmak
- kıvranmak
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kuş gibi çırpınmak
- oturup kalkmak
- oynamak
- sallanmak
- uğunmak
- yalpa vurmak
- yalpalamak
- yekinmek
- yerinde duramamak
- yerinden oynamak
- yürümek
- acı duymak
- acılanmak
- acımak
- acısı içine işlemek
- açıklanmak
- ağlamaklı olmak
- ağlamalı olmak
- ah etmek
- ahlamak
- bayrağı yarıya indirmek
- beli bükülmek
- beyninde şimşekler çakmak
- beyninden vurulmuşa dönmek
- bir hoş olmak
- boş çıkmak
- boşa çıkmak
- bulutlanmak
- burkulmak
- buz kesilmek
- can alıp can vermek
- canı sıkılmak
- cefa çekmek
- cefa görmek
- cız etmek
- ciğeri yanmak
- çenesini bıçak açmamak
- dertlenmek
- dövünmek
- düş kırıklığına uğramak
- efkâr basmak
- efkâr etmek
- efkârlanmak
- ekmeğini kana doğramak
- endişelenmek
- fenasına gitmek
- gam çekmek
- göğüs geçirmek
- gönlü bulanmak
- günleri gece olmak
- harap olmak
- hayal kırıklığına uğramak
- hüsrana uğramak
- hüzne kapılmak
- ızdırap çekmek
- iç çekmek
- iç geçirmek
- içi burkulmak
- içi cız etmek
- içi erimek
- içi içini yemek
- içi kabarmak
- içi kalkmak
- içi kan ağlamak
- içi parçalanmak
- içi sızlamak
- içi yanmak
- için için yanmak
- içinden kan gitmek
- içine ateş düşmek
- içine hüzün çökmek
- içini çekmek
- içini yemek
- içinin yağı erimek
- içlenmek
- kafasında şimşek çakmak
- kahırlanmak
- kahrından ölmek
- kahrolmak
- kan ağlamak
- kara kara düşünmek
- karalar bağlamak
- karalar giymek
- kasavet çekmek
- kaygılanmak
- keder çekmek
- kederlenmek
- kendi kendini yemek
- kendine dert etmek
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kül olmak
- matem tutmak
- muazzep olmak
- neşesi kaçmak
- ölüp ölüp dirilmek
- saçını başını yolmak
- sevinci kursağında kalmak
- tasalanmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- yara işlemek
- yas tutmak
- yasa gömülmek
- yaşını içine akıtmak
- yeise kapılmak
- yıpranmak
- yüreği burkulmak
- yüreği ezilmek
- yüreği kan ağlamak
- yüreği sızlamak
- yüreği şişmek
- yüreği yanmak
- yüreğine ateş düşmek
- yüreğine inmek
- yüreğine işlemek
- yüreğine kar yağmak
- yüreğine od düşmek
- yüreğine oturmak
- yüreğinin yağı erimek
- yüreğinin yağları erimek
- zindan kesilmek
- zindan olmak
HECELEME
kıv-rım kıv-rım kıv-ran-mak KIVRIM KIVRIM KIVRANMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [isim] Çok acı çekerek kıvranmak
- [isim] Yalvarma, sıkıntı vb. bir sebeple çok kıvranmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük