düzen
[isim] Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
DÜZEN İLE BENZER OLAN KELİMELER
- ahenk
- akort
- asayiş
- ayar
- bağdaşım
- biçim
- cümle
- çeki
- çekidüzen
- dalavere
- denge
- devşirim
- dirlik
- disiplin
- dizge
- dizgi
- düzen bağı
- düzence
- düzgünlük
- emniyet
- güvenlik
- harmoni
- hiza
- insicam
- intibak
- intizam
- inzibat
- istikrar
- kamu düzeni
- karar
- kararlılık
- kombinezon
- kurulu düzen
- manzume
- mutabakat
- nizam
- oyun
- öncel düzen
- rabıta
- rejim
- sıra
- sistem
- tertibat
- tertip
- tutarlılık
- uyum
- uyuşma
- zapturapt
DÜZEN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açıkgözlük
- açıkgözlülük
- afiş
- ağız
- al
- alavere dalavere
- aldatma
- aldatmaca
- anaforculuk
- anlamamazlık
- anlamazlık
- askıcılık
- atlatma
- ayak
- batakçılık
- Bizans oyunu
- boğuntu
- cambazlık
- cerbeze
- çıfıtlık
- dalaverecilik
- dalga
- danışıklık
- dek
- demagoji
- desise
- dolap
- dolma
- dolmacılık
- dolmuşçuluk
- doping
- dubara
- dümen
- düzen
- düzenbazlık
- düzencilik
- düzmecilik
- el çabukluğu
- entrika
- fen
- fent
- fırıldak
- hile
- hilecilik
- hilekârlık
- hinoğluhinlik
- hokkabazlık
- hurda
- hülle
- ispiyonculuk
- iş
- itlik
- kafes
- kalaycılık
- kalpazanlık
- kaltabanlık
- kandırmaca
- kapak
- kapan
- kapanca
- kaparozculuk
- kaşkariko
- katakulli
- kelek
- keleklik
- ketenpere
- kolpo
- kopya
- kulis faaliyeti
- kurnazlık
- külah
- külleme
- künde
- madrabazlık
- makas
- makine
- manevra
- maske
- mizansen
- muskacılık
- nakış
- namussuzluk
- numara
- okus pokus
- oyculuk
- oyunbazlık
- oyunculuk
- perdahçılık
- piçlik
- politika
- renk
- rol
- sahtecilik
- sahtekârlık
- sinsilik
- şantaj
- şarlatanlık
- şaşırtmaca
- şeytanet
- şeytanlık
- tavcılık
- telgraf
- temaruz
- tezgâh
- tezvir
- tilkilik
- tonga
- torik
- tuzak
- usulsüzlük
- uyduruş
- üçkâğıt
- üçkâğıtçılık
- yalan dolan
- yaldız
- yaldızlı hap
- yeraltı
- yolsuzluk
- ağız tadı
- altın çağ
- altın çağı
- artağanlık
- bayındırlık
- baysallık
- bereket
- bereketlilik
- beylik
- bolluk
- dirlik düzenlik
- dünya nimeti
- düzen
- feyezan
- feyiz
- geçim
- genlik
- gına
- gönenç
- güllük gülistanlık
- gürlük
- huzur
- ikbal
- iyi gün
- konfor
- kudret
- ongunluk
- rahat
- rahatlık
- refah
- saltanat
- selamet
- son gürlüğü
- sultanlık
- tımar
- ümran
- variyet
- varlık
- varlıklılık
- varsıllık
- zenginlik
HECELEME
dü-zen DÜZEN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistemÖrnek: Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler.
- [isim] Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept
- [isim] Yerleştirme, tertipÖrnek: Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır.
- [isim] Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim
- [isim] [mecaz] Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo
- [isim] [mecaz] Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo
- [isim] [mecaz] Dolap, hileÖrnek: Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak.
- [isim] [müzik] Müzik aletlerinde ses ayarı, akort
- [isim] [toplum bilimi] Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileriÖrnek: Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var.
- [isim] [halk ağzında] Alet edevat takımı
- [isim] [halk ağzında] Bez dokuma tezgâhı
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük