boğuntu
[isim] Zor soluk alma
BOĞUNTU İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açıkgözlük
- açıkgözlülük
- afiş
- ağız
- al
- alavere dalavere
- aldatma
- aldatmaca
- anaforculuk
- anlamamazlık
- anlamazlık
- askıcılık
- atlatma
- ayak
- batakçılık
- Bizans oyunu
- boğuntu
- cambazlık
- cerbeze
- çıfıtlık
- dalaverecilik
- dalga
- danışıklık
- dek
- demagoji
- desise
- dolap
- dolma
- dolmacılık
- dolmuşçuluk
- doping
- dubara
- dümen
- düzen
- düzenbazlık
- düzencilik
- düzmecilik
- el çabukluğu
- entrika
- fen
- fent
- fırıldak
- hile
- hilecilik
- hilekârlık
- hinoğluhinlik
- hokkabazlık
- hurda
- hülle
- ispiyonculuk
- iş
- itlik
- kafes
- kalaycılık
- kalpazanlık
- kaltabanlık
- kandırmaca
- kapak
- kapan
- kapanca
- kaparozculuk
- kaşkariko
- katakulli
- kelek
- keleklik
- ketenpere
- kolpo
- kopya
- kulis faaliyeti
- kurnazlık
- külah
- külleme
- künde
- madrabazlık
- makas
- makine
- manevra
- maske
- mizansen
- muskacılık
- nakış
- namussuzluk
- numara
- okus pokus
- oyculuk
- oyun
- oyunbazlık
- oyunculuk
- perdahçılık
- piçlik
- politika
- renk
- rol
- sahtecilik
- sahtekârlık
- sinsilik
- şantaj
- şarlatanlık
- şaşırtmaca
- şeytanet
- şeytanlık
- tavcılık
- telgraf
- temaruz
- tertip
- tezgâh
- tezvir
- tilkilik
- tonga
- torik
- tuzak
- usulsüzlük
- uyduruş
- üçkâğıt
- üçkâğıtçılık
- yalan dolan
- yaldız
- yaldızlı hap
- yeraltı
- yolsuzluk
- acı
- afakan
- ağırlık
- azap
- badire
- baş ağrısı
- bezginlik
- bıkkınlık
- bitiklik
- bitkinlik
- boğuntu
- boşluk
- buhran
- bun
- can sıkıntısı
- cefa
- cehennem azabı
- cevir
- çarpıntı
- çile
- dağdağa
- darboğaz
- darlık
- dert
- doğum sancısı
- efkâr
- ezinti
- eziyet
- felaket
- fenalık
- fütur
- gına
- gönül darlığı
- güçlük
- hafakan
- hâlsizlik
- huzursuzluk
- iğneli fıçı
- kâbus
- kahır
- kambur
- karabasan
- karın ağrısı
- kasavet
- kasvet
- kesiklik
- kırgınlık
- kırıklık
- melal
- meşakkat
- mihnet
- rahatsızlık
- sancı
- sıklet
- sürmenaj
- tedirginlik
- tehlike
- telaş
- trajedi
- usanç
- uyuzluk
- üzgü
- üzüntü
- yokluk
- yoksulluk
- yorgunluk
- yürek çarpıntısı
- zorluk
HECELEME
bo-ğun-tu BOĞUNTU KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Zor soluk alma
- [isim] SıkıntıÖrnek: Sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bu korkunç boğuntuyu, bu çaresizliği.
- [isim] [argo] Bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi, vurgunculuk, ihtikârÖrnek: Boğuntuya biterim, Mustafa kardeşim.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük