rahat
Köken: Arapça (rāḥat)
[isim] İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
RAHAT İLE BENZER OLAN KELİMELER
RAHAT İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağız tadı
- akort
- altın çağ
- altın çağı
- artağanlık
- bayındırlık
- baysallık
- bereket
- bereketlilik
- beylik
- bolluk
- dirlik düzenlik
- dünya nimeti
- düzen
- feyezan
- feyiz
- geçim
- genlik
- gına
- gönenç
- güllük gülistanlık
- gürlük
- ikbal
- iyi gün
- konfor
- kudret
- ongunluk
- rahat
- rahatlık
- refah
- saltanat
- selamet
- son gürlüğü
- sultanlık
- tımar
- ümran
- variyet
- varlık
- varlıklılık
- varsıllık
- zenginlik
- alakasız
- aldırışsız
- aldırmaz
- amaçsız
- bigâne
- bihaber
- dalgacı
- dalgacı Mahmut
- dalgın
- dargın
- deliye her gün bayram
- duyumsuz
- dünya yıkılsa umurunda değil
- düşüncesiz
- eşek derisi gibi
- fikirsiz
- Fransız
- futbolcu
- fütursuz
- geniş
- gevşek
- hakikatsiz
- havai
- hevessiz
- heykel gibi
- hissiz
- içi geniş
- içine kapanık
- ilişkisiz
- kasavetsiz
- kaygısız
- kayıtsız
- kaytarıcı
- lakayt
- maksatsız
- meraksız
- mesuliyetsiz
- münzevi
- rahat
- sorumsuz
- şambaba
- tevekkel
- tırabzan babası
- umursamaz
- uygunsuz
- uzak
- vefasız
- yabancı
- yanından bile geçmemiş
- yeleme
- yersiz
- yönsüz
- yüreği geniş
- amelî
- asfalt
- baklava börek
- basit
- bedava
- beleş
- çantada keklik
- çocuk işi
- çocuk oyuncağı
- eğlenceli
- ehven
- elde bir
- eliyle koymuş gibi
- emeksiz
- eziyetsiz
- hafif
- haydi haydi
- hazırlop
- hünersiz
- iş değil
- kolaycacık
- kullanışlı
- külfetsiz
- lokum
- matrak
- meşakkatsiz
- oyuncak
- palas
- pratik
- rahat
- sıkıntısız
- simit
- şurup
- tereyağı
- torbada keklik
- üzgüsüz
- zahmetsiz
- zevkli
- abat
- acısız
- ağız tadıyla
- bahtiyar
- bahtlı
- başı dinç
- başı havada
- beşuş
- değme keyfine
- dertsiz
- devletli
- endişesiz
- erinçli
- fariğ
- ferih
- gevrek
- güleç
- güler yüzlü
- hafif
- handan
- hoşnut
- hümayun
- kaygısız
- kedersiz
- keyfi yerinde
- kıvançlı
- mesrur
- mesut
- müreffeh
- mütebessim
- neşeli
- ongun
- rahat
- sarhoş
- sevinçli
- sıkıntısız
- sırıtık
- şad
- şakrak
- şatır
- şen
- şen şakrak
- şen şatır
- şetaretli
- üzüntüsüz
HECELEME
ra-hat RAHAT KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
- [sıfat] Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayanÖrnek: Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki...
- [sıfat] Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyenÖrnek: Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım.
- [sıfat] Aldırmaz, gamsızÖrnek: Rahat adam.
- [zarf] Kolay bir biçimde, kolaylıklaÖrnek: İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız.
- [ünlem] `hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük