[isim] Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
İŞ İLE BENZER OLAN KELİMELER
İŞ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
amaç
amel
ameliyat
aşırma
büro
çalışma
dalavere
emek
eylem
görev
hareket
hizmet
meslek
meşgale
nakış
olay
ödev
örgü
sevişme
sorun
ticaret
uğraş
uygulama
vazife
HECELEME
İŞ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışmaÖrnek: İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. [Sait Faik Abasıyanık]
  2. [isim] Bir değer yaratan emek
  3. [isim] Birinden istenen hizmet veya birine verilen görevÖrnek: Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim. [Ömer Seyfettin]
  4. [isim] Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünüÖrnek: İşler durgun.
  5. [isim] Kamu yararına yapılan işlerÖrnek: Güvenlik işleri.
  6. [isim] Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışmaÖrnek: Bu evin işi çok.
  7. [isim] Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslekÖrnek: Sonunda bir iş buldum. [Sait Faik Abasıyanık]
  8. [isim] Ticari anlaşma, alışveriş
  9. [isim] Herhangi bir maksatla kurulan düzenÖrnek: İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı. [Yakup Kadri Karaosmanoğlu ]
  10. [isim] Bazı deyimlerde `yarar, çıkar` anlamında kullanılan bir sözÖrnek: O, işini bilir. Bu, benim işime gelmez.
  11. [isim] Yapılan şey, davranışÖrnek: Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yaptım.
  12. [isim] Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şeyÖrnek: Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü. [Memduh Şevket Esendal]
  13. [isim] Emek, işçilik, ustalıkÖrnek: Bu örtü, işi ağır bir örtüdür.
  14. [isim] İşlemÖrnek: İşimi görmediler.
  15. [isim] Bir kimseye özgü olan görüş, anlayışÖrnek: Bu, bir zevk işidir.
  16. [isim] YetenekÖrnek: Demek bende daha iş varmış ki ilin öğretmeni seçtiler. [Muzaffer İzgü]
  17. [isim] [mecaz] Sorun, konu, mesele, maslahatÖrnek: Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı. [Hüseyin Cahit Yalçın]
  18. [isim] [mecaz] Gizli neden veya maksatÖrnek: Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti. [Refik Halit Karay]
  19. [isim] [fizik] Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güçÖrnek: Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: