haddini bildirmek
[isim] Sert bir karşılıkla uslandırmak, yola getirmek, cezalandırmak
HADDİNİ BİLDİRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acı söylemek
- ağır söylemek
- ağız açmak
- ağzından çıkan sözü kulağı duymamak
- ağzından çıkan sözü kulağı işitmemek
- ağzından çıkanı kulağı duymamak
- ağzından çıkanı kulağı işitmemek
- ağzının ölçüsünü vermek
- ağzının payını vermek
- aşağılamak
- aşağısamak
- ateş yağdırmak
- bağırıp çağırmak
- bağırmak
- benzetmek
- bomba gibi patlamak
- bombardıman etmek
- boyamak
- bozuk çalmak
- çatmak
- çekişmek
- çıkış yapmak
- çıkışmak
- çivilemek
- demediğini bırakmamak
- diskur çekmek
- diskur geçmek
- donatmak
- döşenmek
- esmek
- fırça atmak
- fırça çekmek
- fırçalamak
- gacırdamak
- gagalamak
- gıcırdamak
- giydirmek
- görünmek
- haddini bildirmek
- hakaret etmek
- harlamak
- haşlamak
- hırpalamak
- homurdanmak
- içini boşaltmak
- itap etmek
- itin götüne sokmak
- itin kıçına sokmak
- kakımak
- kalafata çekmek
- kamış atmak
- kamış koymak
- kesip biçmek
- muaheze etmek
- paylamak
- pek söylemek
- sapartayı vermek
- söylemediğini bırakmamak
- söylenmek
- süslemek
- şarlamak
- tahkir etmek
- takaza etmek
- tedip etmek
- tekdir etmek
- terbiyesini vermek
- terslemek
- tezyif etmek
- topa tutmak
- tutunmak
- verip veriştirmek
- veriştirmek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yüzüne bağırmak
- zart zurt etmek
- zılgıt vermek
- ağzını burnunu dağıtmak
- akort etmek
- Allah yarattı dememek
- altı okka etmek
- aşağı almak
- ayağının altına almak
- ayıklamak
- benzetmek
- biçimlemek
- bohçalamak
- bombalamak
- buruşturmak
- canını çıkarmak
- coplamak
- çarpmak
- çekiçlemek
- çenesini dağıtmak
- darbetmek
- dayak atmak
- dayak yemek
- dipçiklemek
- dipçiklenmek
- dövülmek
- düzeltmek
- ele almak
- eşek sudan gelinceye kadar dövmek
- ezmek
- façasını almak
- falakaya çekmek
- falakaya vurmak
- falakaya yatırmak
- falakaya yıkmak
- haddini bildirmek
- hakkından gelmek
- hastanelik etmek
- hastanelik olmak
- hesabını görmek
- hırpalamak
- hırpalanmak
- ıslatmak
- içirmek
- ifadesini almak
- işini görmek
- işlemek
- kafasını kırmak
- kamçı çalmak
- kamçılamak
- kamçılanmak
- karıştırmak
- katlamak
- kemiklerini kırmak
- kırbaçlamak
- kırbaçlanmak
- kırmak
- komalık etmek
- kötek atmak
- kötek yemek
- kuyruğunu tava sapına çevirmek
- leşini çıkarmak
- leşini sermek
- mandallamak
- marizlemek
- meydan dayağı atmak
- muştalamak
- nakavt etmek
- okşamak
- örselemek
- paçavrasını çıkarmak
- paçavraya çevirmek
- parsellemek
- pastırmasını çıkarmak
- pataklamak
- pestilini çıkarmak
- posasını çıkarmak
- pöstekisini sermek
- sıra dayağı çekmek
- silkelemek
- sopa atmak
- sopa çekmek
- sopa yemek
- sopalamak
- Tanrı yarattı dememek
- tartaklamak
- tartaklanmak
- tekmelemek
- temizlemek
- tepelemek
- tokat yemek
- tokatlamak
- tokatlanmak
- toz etmek
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- ufalamak
- vurmak
- yamulmak
- yazmak
- yemek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yumruklamak
- yuvasını yapmak
HECELEME
had-di-ni bil-dir-mek HADDİNİ BİLDİRMEK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Sert bir karşılıkla uslandırmak, yola getirmek, cezalandırmakÖrnek: Pestil gibi yerlerde uzandığıma bakma, anam, ben şu huysuza haddini bildirirdim.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük