esmek
[fiil] [nesnesiz] Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
ESMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ESMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acı söylemek
- ağır söylemek
- ağız açmak
- ağzından çıkan sözü kulağı duymamak
- ağzından çıkan sözü kulağı işitmemek
- ağzından çıkanı kulağı duymamak
- ağzından çıkanı kulağı işitmemek
- ağzının ölçüsünü vermek
- ağzının payını vermek
- aşağılamak
- aşağısamak
- ateş yağdırmak
- bağırıp çağırmak
- bağırmak
- benzetmek
- bomba gibi patlamak
- bombardıman etmek
- boyamak
- bozuk çalmak
- çatmak
- çekişmek
- çıkış yapmak
- çıkışmak
- çivilemek
- demediğini bırakmamak
- diskur çekmek
- diskur geçmek
- donatmak
- döşenmek
- esmek
- fırça atmak
- fırça çekmek
- fırçalamak
- gacırdamak
- gagalamak
- gıcırdamak
- giydirmek
- görünmek
- haddini bildirmek
- hakaret etmek
- harlamak
- haşlamak
- hırpalamak
- homurdanmak
- içini boşaltmak
- itap etmek
- itin götüne sokmak
- itin kıçına sokmak
- kakımak
- kalafata çekmek
- kamış atmak
- kamış koymak
- kesip biçmek
- muaheze etmek
- paylamak
- pek söylemek
- sapartayı vermek
- söylemediğini bırakmamak
- söylenmek
- süslemek
- şarlamak
- tahkir etmek
- takaza etmek
- tedip etmek
- tekdir etmek
- terbiyesini vermek
- terslemek
- tezyif etmek
- topa tutmak
- tutunmak
- verip veriştirmek
- veriştirmek
- yerden yere çalmak
- yerden yere vurmak
- yüzüne bağırmak
- zart zurt etmek
- zılgıt vermek
- ahkâm çıkarmak
- ahkâm kesmek
- ahkâm yürütmek
- aklına esmek
- aklına koymak
- aklına takmak
- azmetmek
- esmek
- gereği düşünülmek
- hükme varmak
- hükmetmek
- hüküm vermek
- istikrar bulmak
- kafasına koymak
- karar almak
- karar kılmak
- karara bağlamak
- karara varmak
- kararlaştırmak
- kesip atmak
- kesmek
- kestirip atmak
- kestirmek
- meram etmek
- racon kesmek
- tayin etmek
- ağız açmak
- ağız açtırmamak
- ağız kalabalığına getirmek
- ağız kullanmak
- ağız yapmak
- ağız yaymak
- ağzı oynamak
- ağzına geleni söylemek
- ağzında yaş kalmamak
- ağzını açmak
- aklına geleni söylemek
- bahis açmak
- bahsetmek
- başını ağrıtmak
- beyanat vermek
- bir şey söylemek
- boşboğazlık etmek
- cart cart ötmek
- caz yapmak
- cevher yumurtlamak
- çan çan etmek
- çan çan konuşmak
- çan çan ötmek
- çene çalmak
- çene yormak
- çenesi açılmak
- çenesi durmamak
- çıkarmak
- çıtır çıtır konuşmak
- çok söylemek
- dan dun etmek
- değinmek
- demeç vermek
- dertleşmek
- dile gelmek
- dili açılmak
- dili çözülmek
- dili durmamak
- dilini tutamamak
- dilinin altındaki baklayı çıkarmak
- dillenmek
- diskur çekmek
- diskur geçmek
- diyalog kurmak
- dünya kelamı etmek
- edebiyat yapmak
- esmek
- ezbere konuşmak
- fırçalamak
- flört etmek
- genizden konuşmak
- gevezelenmek
- görüşmek
- hasbihâl etmek
- havlamak
- hayran etmek
- hitap etmek
- hoşbeş etmek
- içinden konuşmak
- ihtilat etmek
- iki çift laf etmek
- iki çift söz etmek
- ilişki kurmak
- irat etmek
- kazımak
- kelimeleri tartarak konuşmak
- konferans çekmek
- konferans vermek
- konuşma yapmak
- konuşmaya dalmak
- laf açmak
- lafa boğmak
- lafa tutmak
- lafı uzatmak
- lafını bilmek
- lügat paralamak
- maval okumak
- muhabbet etmek
- nağme yapmak
- name okumak
- nefes tüketmek
- nutuk atmak
- nutuk çekmek
- nutuk vermek
- okumak
- öksürmek
- ötmek
- parlatmak
- patırdatmak
- perdahlamak
- pes perdeden konuşmak
- seslenmek
- slogan atmak
- sohbet etmek
- söylemek
- söyleşmek
- söylev vermek
- söz almak
- söze atılmak
- söze karışmak
- sözü uzatmak
- sözünü bilmek
- su kaçırmak
- su koyuvermek
- tane tane konuşmak
- tane tane söylemek
- tartışmak
- tatava etmek
- telaffuz etmek
- tıraş etmek
- tıraşa tutmak
- tıraşlamak
- ulumak
- uzatmak
- uzun etmek
- veriştirmek
- vıdı vıdı etmek
- vızıldamak
- yâd etmek
- yanşamak
- yârenlik etmek
- yürek tüketmek
- zart zurt etmek
- zevzeklenmek
- zevzeklik etmek
HECELEME
es-mek ESMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmakÖrnek: İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor.
- [fiil] [-e] [mecaz] Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermekÖrnek: Bu yolculuk size nereden esti?
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük