kurulmak
[fiil] [nesnesiz] Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
KURULMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KURULMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- afi kesmek
- ağız satmak
- avurt satmak
- avurt şişirmek
- avurtlamak
- azamet satmak
- başını dik tutmak
- beşlik simit gibi kurulmak
- bıyık burmak
- bıyık bükmek
- bokunda boncuk bulmak
- boy göstermek
- böbür böbür böbürlenmek
- burnu büyümek
- burnundan kıl aldırmamak
- burnunun yeli harman savurmak
- burun şişirmek
- burun yapmak
- büyük laf etmek
- büyüklenmek
- büyüklük satmak
- büyüklük taslamak
- caka satmak
- çağlamadan çatlamak
- çalım satmak
- çalımından geçilmemek
- çalımlanmak
- derisine sığmamak
- dümen yapmak
- fart furt etmek
- fasulye gibi kendini nimetten saymak
- fiyaka satmak
- gerdan kırmak
- gerilmek
- göğsü kabarmak
- gösteriş yapmak
- gurur duymak
- gurur gelmek
- hava atmak
- hava basmak
- hindi gibi kabarmak
- iftihar etmek
- kabarmak
- kasınmak
- kendini beğenmek
- kendini bir şey sanmak
- kendini dev aynasında görmek
- kendini fasulye gibi nimetten saymak
- kıvanç duymak
- kıvanmak
- kibirlenmek
- koltukları kabarmak
- kurulmak
- kurum kurum kurumlanmak
- kurum satmak
- kurumlanmak
- küçük dağları ben yarattım demek
- mağrurlanmak
- mayalamak
- mutlu olmak
- ne oldum delisi olmak
- numara yapmak
- onurlanmak
- övünmek
- poz kesmek
- racon kesmek
- satmak
- sevinmek
- şişinmek
- şişmek
- tafra satmak
- temeddüh etmek
- üst perdeden konuşmak
- yeri göğü ben yarattım demek
- yüksekten atmak
- apışmak
- ayağını altına almak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayaklarını altına almak
- bacak bacak üstüne atmak
- bağdaş kurmak
- barınmak
- başköşeye kurulmak
- birleşmek
- büzülüp oturmak
- çökmek
- çömelmek
- çömmek
- çöreklenmek
- diz çökmek
- domalmak
- eğreti oturmak
- geçmek
- ıhmak
- ilişmek
- kalmak
- kaykılmak
- kökleşmek
- kurulmak
- külçe gibi oturmak
- maça beyi gibi kurulmak
- manda gibi yayılmak
- misafir gibi oturmak
- tembellik etmek
- tünemek
- uymak
- uzun oturmak
- yayılmak
- yerleşmek
- yığılmak
- yıkılmak
HECELEME
ku-rul-mak KURULMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmakÖrnek: Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay
- [fiil] [-e] Rahatça oturmak, yerleşmekÖrnek: Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı.
- [fiil] [mecaz] Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmakÖrnek: Adam amma da kuruluyor.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük