yerleşmek
[fiil] [-e] Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
YERLEŞMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- abayı sermek
- aylamak
- barınmak
- çöreklenmek
- demir atmak
- geçirmek
- geçmek
- ikamet etmek
- kalmak
- kapağı atmak
- kapılanmak
- karar kılmak
- kazık kakmak
- kök salmak
- kökleşmek
- mesken tutmak
- mıhlanmak
- minder çürütmek
- oturmak
- postu sermek
- tavattun etmek
- temel kakmak
- temel tutmak
- tutunmak
- üslenmek
- vatan tutmak
- yerine oturmak
- yerini ısıtmak
- yerlileşmek
- yıllamak
- yurt edinmek
- yurt tutmak
- yurtlanmak
- yuva yapmak
- yuvalanmak
YERLEŞMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- alaya çıkmak
- arka kapıdan çıkmak
- artakalmak
- beklemek
- bulunmak
- bürümek
- bütünlemeye kalmak
- çakmak
- çuvallamak
- devam etmek
- dinmek
- diplemek
- dönmek
- durmak
- gecikmek
- gümlemek
- ikmale kalmak
- kaput gitmek
- konaklamak
- konmak
- olanaksızlaşmak
- oyalanmak
- sınıfta çakmak
- sınıfta kalmak
- sürdürmek
- sürmek
- takılmak
- takmak
- top atmak
- topu atmak
- torpillemek
- yaşamak
- yerleşmek
- yetinmek
- yitirmek
- atanmak
- aylığa geçmek
- baş bağlamak
- çalışmak
- çatmak
- çıraklık etmek
- dört elle sarılmak
- emrine girmek
- eteğine sığınmak
- eteğine yapışmak
- görev almak
- görevlendirilmek
- görevlenmek
- hizmet görmek
- hizmete girmek
- hizmetinde olmak
- intisap etmek
- iş tutmak
- işe girmek
- koltuğuna girmek
- koltuğunun altına sığınmak
- kula kul olmak
- kulluk etmek
- maaşa geçmek
- sığınmak
- tabi olmak
- tayini çıkmak
- vazifelendirilmek
- yakasını kaptırmak
- yamanmak
- yanaşmak
- yer bulmak
- yerleşmek
- yuları birinin elinde olmak
- yuları ele vermek
- apışmak
- ayağını altına almak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayaklarını altına almak
- bacak bacak üstüne atmak
- bağdaş kurmak
- başköşeye kurulmak
- birleşmek
- büzülüp oturmak
- çökmek
- çömelmek
- çömmek
- diz çökmek
- domalmak
- eğreti oturmak
- ıhmak
- ilişmek
- kasılmak
- kaykılmak
- kurulmak
- külçe gibi oturmak
- maça beyi gibi kurulmak
- manda gibi yayılmak
- misafir gibi oturmak
- tembellik etmek
- tünemek
- uymak
- uzun oturmak
- yayılmak
- yerleşmek
- yığılmak
- yıkılmak
HECELEME
yer-leş-mek YERLEŞMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmakÖrnek: Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş.
- [fiil] Yer bulup oturmakÖrnek: Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler.
- [fiil] Çalışmak üzere bir iş yerine başlamakÖrnek: Oğlu bankaya yerleşmiş.
- [fiil] Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamakÖrnek: Rıza böylece ahırın üst katındaki dairesine yerleşti.
- [fiil] [nesnesiz] Eşyayı yerli yerine koymakÖrnek: Taşındık, ama daha yerleşemedik.
- [fiil] Rahat bir biçimde oturmakÖrnek: Koltuğa iyice yerleşti.
- [fiil] [nesnesiz] [mecaz] Yaygın duruma gelmek, tutunmakÖrnek: Demokrasinin ne suretle yerleşip kalabileceği hakkında garip fikirleri vardır.
- [fiil] [-e] [nesnesiz] [mecaz] Alışılmak, kullanılır olmakÖrnek: Birtakım yeni kelimeler zamanla yerleşiyor.
- [fiil] Sınav sonucuna göre herhangi bir eğitim kurumunda okumaya hak kazanmak, okumaya başlamak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük