çuval
Köken: Farsça (cuvāl)
[isim] Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba
ÇUVAL İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adet
- araba
- bakraç
- bardak
- baskı
- baş
- boy
- büküm
- çalımlık
- çuval
- diş
- dolam
- dolusu
- doyumluk
- doz
- dönümlük
- foroz
- grosa
- kadeh
- kantite
- kaplık
- kaşık
- kaşıklık
- kat
- katımlık
- kavanoz
- kelle
- kemiyet
- kepçe
- kese
- kıyımlık
- kişilik
- kitaplık
- konaklık
- kök
- kucak
- kupa
- kutu
- küfe
- külah
- meblağ
- miktar
- misil
- numara
- nüfus
- ölçü
- paket
- parça
- pare
- pişim
- pişirimlik
- pot
- rakam
- sahanlık
- sap
- sarım
- sayı
- sayıltı
- sepet
- suvarım
- şişe
- tabak
- tabla
- takım
- tane
- tas
- teneke
- tepsi
- testi
- tiraj
- toplam
- varil
- yük
- ağır
- apalak
- balıketi
- balıketinde
- besili
- beşli
- bıdık
- bıldırcın
- bıllık bıllık
- bıngıl bıngıl
- çuval
- davul gibi
- dolgun
- duba gibi
- etine dolgun
- etli
- etli butlu
- etli canlı
- fıçı
- fıçı gibi
- fındık kurdu
- fındık kurdu gibi
- fıstık gibi
- fil gibi
- gebeş
- göbekli
- gödeş
- gürbüz
- hoşur
- kalın
- kamyon
- kar topu
- kırba
- küp gibi
- lapa
- lapacı
- mülahham
- semirgin
- semiz
- şişko
- tavlı
- teleme peyniri gibi
- tıkız
- tıknaz
- toklu
- tokmak gibi
- tokmak tokmak
- tombalak
- tombik
- tombul
- topaç gibi
- toparlacık
- toparlak
- toplu
- topuz gibi
- tosun gibi
- tulum gibi
- tumbadız
- umum müdür
- yağ küpü
- yağ tulumu
- yağlı
- yumuk
HECELEME
çu-val ÇUVAL KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torbaÖrnek: Sonra getirdikleri çuvalı açtılar, peksimetleri, tütünü ve öteberiyi çıkartıp raflara koydular.
- [sıfat] Bu torbanın alabileceği miktarda olanÖrnek: Yanımızda, ne olur ne olmaz diye alınmış yarım çuval peksimet vardı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük