diş
[isim] Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri
DİŞ İLE BENZER OLAN KELİMELER
DİŞ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acarlık
- acı kuvvet
- ağır
- atom enerjisi
- bilek
- can
- canlılık
- ceberut
- cebir
- çelim
- dayanıklılık
- dayanırlık
- derman
- devlet
- dinçlik
- direnç
- dirim
- diş
- egemenlik
- enerji
- erk
- erke
- fors
- güre
- hâkimiyet
- hâl
- hayatiyet
- hız
- iktidar
- izzet
- kudret
- kuvvet
- mecal
- meşakkatli
- metanet
- mukavemet
- nüfuz
- nükleer enerji
- otorite
- salahiyet
- sanem
- sarp
- satvet
- sıkıntılı
- sulta
- şiddet
- takat
- velayet
- yaşarlık
- yeğinlik
- yeti
- yetke
- yetki
- zahmetli
- zor
- zorlu
- zorlukla
- adet
- araba
- bakraç
- bardak
- baskı
- baş
- boy
- büküm
- çalımlık
- çuval
- diş
- dolam
- dolusu
- doyumluk
- doz
- dönümlük
- foroz
- grosa
- kadeh
- kantite
- kaplık
- kaşık
- kaşıklık
- kat
- katımlık
- kavanoz
- kelle
- kemiyet
- kepçe
- kese
- kıyımlık
- kişilik
- kitaplık
- konaklık
- kucak
- kupa
- kutu
- küfe
- külah
- meblağ
- miktar
- misil
- numara
- nüfus
- ölçü
- paket
- pare
- pişim
- pişirimlik
- pot
- rakam
- sahanlık
- sap
- sarım
- sayı
- sayıltı
- sepet
- suvarım
- şişe
- tabak
- tabla
- takım
- tane
- tas
- teneke
- tepsi
- testi
- tiraj
- toplam
- varil
- yük
- ayrıntı
- bakla
- beze
- bölük
- bölük pörçük
- bölüm
- bölüntü
- cisimcik
- cüz
- çapak
- çıkıntı
- çıngı
- dilim
- diş
- doğram
- eklenti
- ezgi
- fasikül
- forma
- güzel
- halka
- hisse
- kafile
- kalem
- kalıp
- kamga
- kesek
- kesim
- kesinti
- kesir
- kesme
- kırık
- kırıntı
- kırkıntı
- kırpık
- kırpıntı
- kısım
- kıta
- kıyıntı
- kıymık
- kitle
- kopuntu
- kuşbaşı
- külçe
- külte
- küme
- kütle
- lime
- lokma
- lop
- lopçuk
- müfrez
- öge
- parçacık
- pare
- partikül
- pazı
- savruntu
- sayfa
- sıyrıntı
- söküntü
- sunum
- şerha
- tabaka
- tane
- tanecik
- tike
- topak
- tozan
- unsur
- uzantı
- yama
- yan
- yaprak
- yığın
- yonga
- yudum
- zerre
- zırnık
HECELEME
diş DİŞ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri
- [isim] Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biriÖrnek: Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı.
- [isim] Sarımsak dilimi, karanfil vb.nde dişe benzetilen taneÖrnek: Bir diş sarımsak, iki diş karanfil.
- [isim] Bazı dantel ve işlemelerin kenarlarındaki yuvarlak sivri bölüm
- [isim] [hayvan bilimi] Omurgalı hayvanların çenelerinde veya ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ve ağızlarında bulunan kemiksi sert parçalar
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük