ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERDEN KAYNAKLANAN ANLATIM BOZUKLUKLARI - 3

Anlam bakımından cümlenin yargısı ile uyuşmayıp yargı cümlesi bakımından çelişen ya da cümle içerisinde karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.
Anlam bakımından birbiri ile ters düşen bazı sözcüklerin veya sözlerin cümle içerisinde bir arada kullanılması bakımından ortaya çıkan anlatım bozukluklarını kapsamaktadır. Cümlenin anlamında çelişki, kesinlik, olabilirlik anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarını kapsamaktadır.

Bazı örnekler:

-Ada vapuru, mutlaka bu saatlerde kalkmış olmalı. (Bu cümle içerisinde mutlaka sözcüğü kesinlik anlamını, olmalı sözcüğü ise olasılık anlamı taşıması bakımından bu iki sözcük anlamca çelişerek anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.

-Dedesinin kulağına bağırarak bir şeyler fısıldıyor. (Bu cümle içerisinde bağırmak sözcüğü, ‘’yüksek ve gür ses çıkarmak’’ anlamını ifade ederken fısıldamak sözcüğü, ‘’başkalarının duyamayacağı kadar alçak ses ile konuşmak’’ anlamını ifade etmektedir.

 Anlatım Bozuklukları (Özel Anlatım)

Dilin en temel işlevlerinden biri, aynı dili konuşan insanlar arasındaki anlaşmayı sağlamaktır. Anlatılmak istenenler dilin kural ve yapısına uygun olarak duru, anlaşılır ve açık bir biçimde ifade edilebilirse anlaşma sağlanmaktadır. Aksi hâlde yanlış anlaşılmalar ve anlatım bozuklukları yani anlamca çelişen sözcüklerin kullanımı ortaya çıkmaktadır.

Dile gereken önem verilmediği takdirde dilin yapısı ve kuralları, yeterince bilinememektedir. Sezgiye dayalı anlatım yolları tercih edilerek söylenen değil asıl söylenmek istenen söz ve söz öbekleri üzerinde durulmaktadır. Buna ilaveten yanlış kullanımdan kaynaklanan cümle yapılarının basın, yayın araçları ile çabuk yayılması eklendiğinde her geçen gün yeni bir anlatım bozukluğu ortaya çıkmaktadır.

Anlatım bozuklukları, genel özellik itibari ile iyi bir cümle niteliği taşımayan cümleler içerisinde görülmektedir.

 İyi Bir Cümlenin Nitelikleri Nasıl Olmalıdır?

  • Duruluk
  • Açıklık
  • Akıcılık
  • Dil bilgisi bakımından doğruluk
  • Mantık bilgisi bakımından doğruluk

Bu niteliklere uymayan cümlelerde görülen anlatım bozukluklarını şu şekilde ifade edebiliriz:

Mantık ve Bilgi Bakımından Doğruluk

Anlamca çelişen sözcüklerin kullanımı, cümle içerisinde yer alan düşüncenin, mantık ve doğruluk bakımından nitelendirilebilmesi için birtakım tutarsızlıklardan ve düşünce eksikliğinden kaynaklı ve bilgi yanlışlıklarından arındırılması ile mümkündür.

Mantık Yanlışlığı Bulunan Cümleler

-Baharın en güzel yanlarından biridir nisan, mayıs.
-Geçtiğimiz hafta bir toplantı yapıldı. Doğru ifade şu şekilde olmalı idi: (Geçen hafta olmalıdır.)

Dil Bilgisi Bakımından Doğruluk

-Yapılışları bakımından yanlış olan kelimeler: Dilimize Arapçadan çokluk yapısı itibari ile girmiş olan kelimelerin Türkçe çokluk eki ile kullanılması yanlıştır. Evliya (veli-ler), maruzat (arz edilen-ler)

-Dil içerisinde yer almayan gramer biçimi ile kelime oluşturmak yanlıştır:
Ayıpsın (ayıp- ediyorsun), bakkalcı (bakkal), gidebilemedi (gidilemedi), demincek (demin), manavcı (manav), napcaz (ne yapacağız) gibi cümleler anlamca çelişen sözlerin birlikte kullanılması anlamını taşımaktadır.

-Hâl eklerinden birini diğerinin yerine kullanmak da yanlıştır:
Beni bi çay yap (bana bir çay yap), mağazamız saat 21.00’e kadar açıktır, nereyesun (neredesin)

-Yardımcı fiillerin yanlış kullanılması:

-Yardımcı fiillerin başka fiillerin yerine kullanılması, anlam bakımından çelişen sözcüklerin kullanılmasına yol açmaktadır.
Ayar-yap (ayarla), şüphe-et (şüphelen), yemek-yap (yemek pişir)

-Eksiklik: Birleşik ve sıralı cümlelerde öğelerden herhangi birinin yanlış kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır.
Sen içeri (giriyosun) ben dışarı doğru çıkıyorum. (Yüklem eksikliği)
Hiç kimse okula gelmemiş, herkes pikniğe gitmiş. (İkinci yüklem olumlu olması sebebi ile birinci yüklemin olumsuz öznesi "hiç kimse" ifadesi kullanılmamalı, virgülden sonra ise 'herkes' öznesi getirilmeli idi).

Uyumsuzluk bildiren cümleler, cümle yapısındaki anlam bozukluğuna yol açmaktadır.

-Özne-yüklem uyumsuzluğu: Erdal ve Gürdal bu yıl sınava girecek, Resmi ve İş mektupları (Resmi mektuplar ve İş Mektupları) gibi örnekler ve yukarıda ifade edilmiş diğer cümleler, kuralına uygun olmadığı gerekçesi ile anlam bozukluğuna yol açmaktadır.
  • Paylaş:
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR