pey
Köken: Farsça (pey)
[isim] Bir sözleşmede taraflardan birinin öbürüne işten caymayacağını belirtmek amacıyla önceden verdiği güvence parası
PEY İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- amortisman
- aşı
- aval
- bağışıklık
- cankurtaran simidi
- cankurtaran yeleği
- çörek
- depozit
- depozito
- emniyet
- emniyet kemeri
- garanti
- hayat sigortası
- hazine
- ihtiyat
- inanca
- işçi sigortası
- itimat
- kapora
- kaput
- kasko
- makas hakkı
- makas payı
- marj
- muafiyet
- nöbetçi
- pey
- prezervatif
- reasürans
- sağlık sigortası
- sigorta
- simit
- sosyal sigorta
- spiral
- supap
- teminat
- teminat mektubu
- yedek
- yedek oyuncu
- yedek parça
- adım
- akça
- akçe
- arpa
- asker
- avans
- balya
- banknot
- belde
- beşibirarada
- beşibirlik
- beşibiryerde
- beşlik
- binlik
- bozuk
- bozuk para
- bozukluk
- çakıl
- çarşaf
- çeyrek
- çıkıntı
- çilingir
- çorba
- çürük para
- damgalı
- delikli
- demet
- direk
- dirhem
- dökme
- döviz
- duka
- dünyalık
- efektif
- el kiri
- ellilik
- evlek
- flori
- fon
- fülüs
- harç
- hasılat
- hazine
- Japon
- kafa
- kâğıt para
- kapik
- kayma
- kefen
- kemik
- kene
- kese
- kınalı
- Konyalı
- köprülü
- kuleli
- kurt
- kurtlu
- kuruş
- likit
- maço
- madde
- madenî para
- mal
- mandagözü
- mangır
- mangiz
- mavi
- mecidiye
- meskûkât
- metelik
- mevduat
- miza
- mor
- nakil
- nakit
- nukut
- ölümlük
- ömür
- papel
- para pul
- pare
- patpat
- pembe
- peşinat
- pey
- pey akçesi
- pirpiri
- porte
- prim
- provizyon
- pul
- sağ para
- sakallı
- sandıklı
- servet
- sikke
- tahsisat
- taş
- taze para
- tıkır
- tıngır
- tirink
- tüy
- ufaklık
- variyet
- yeşil
- yirmilik
- yol
- züyuf
HECELEME
pey PEY KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Bir sözleşmede taraflardan birinin öbürüne işten caymayacağını belirtmek amacıyla önceden verdiği güvence parasıÖrnek: Pey vermek. Pey almak.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük