lokum
Köken: Arapça (rāḥat) ve ḥulḳūm
[isim] Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokum
LOKUM İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aferin
- afet
- afili
- ağzı burnu yerinde
- ahım şahım
- ahu
- ahu gibi
- ahu gözlü
- akça pakça
- alengirli
- alımlı çalımlı
- Allah övmüş de yaratmış
- ama ne
- anlı şanlı
- artist gibi
- ay gibi
- ay parçası
- ayın on dördü gibi
- aynalı
- badem gözlü
- bakımlı
- baktıkça alır
- balkı
- bebek gibi
- bedii
- bıldırcın
- bıldırcın gibi
- billur gibi
- bitirim
- bomba
- burcu burcu
- cakalı
- canım
- cemil
- cemile
- cennet
- cennet gibi
- ceylan
- ceylan bakışlı
- ceylan gibi
- cıcık
- cici
- çekici
- çiçek
- çiçek gibi
- dalyan gibi
- dilber
- dünya güzeli
- edalı
- eli yüzü düzgün
- enfes
- fıstık
- fıstık gibi
- filinta
- filinta gibi
- filiz gibi
- fiyakalı
- gazal
- gibi
- gökçe
- gökçek
- gönül okşayıcı
- görklü
- göz alıcı
- güpgüzel
- güzelim
- güzellik kraliçesi
- haraşo
- harikulade
- havalı
- helalinden
- heykel gibi
- hilal gibi
- hoş
- hoşur
- huri gibi
- hurma
- ilah gibi
- ilahi
- ilik
- ilik gibi
- ipek gibi
- işlek
- iyi
- kadın
- kadife gibi
- karınca belli
- kaşlı gözlü
- keklik gibi
- kele
- keleş
- kılıklı
- kırnak
- kıvrak
- kıyak
- kiraz dudaklı
- kraliçe gibi
- kuğu gibi
- kurabiye
- kuş kafesi gibi
- latif
- lokum
- lokum gibi
- mal
- mis gibi
- mostralık
- mühür gözlü
- nefis
- nesi var
- nur topu gibi
- oflaz
- okunaklı
- oya gibi
- parça
- parlak
- peri
- peri gibi
- piliç
- resim gibi
- rüya gibi
- sırma saçlı
- stil
- suna boylu
- suna gibi
- sülün gibi
- şaheser
- şık
- tasvir gibi
- yahşi
- yakışıklı
- yalabık
- yavru
- yeme de yanında yat
- yordamlı
- yosma
- zarif
- zevkli
- amelî
- asfalt
- baklava börek
- basit
- bedava
- beleş
- çantada keklik
- çocuk işi
- çocuk oyuncağı
- eğlenceli
- ehven
- elde bir
- eliyle koymuş gibi
- emeksiz
- eziyetsiz
- gailesiz
- hafif
- haydi haydi
- hazırlop
- hünersiz
- iş değil
- kolayca
- kolaycacık
- kullanışlı
- külfetsiz
- lokum
- matrak
- meşakkatsiz
- oyuncak
- palas
- pratik
- rahat
- sıkıntısız
- simit
- şurup
- tereyağı
- torbada keklik
- üzgüsüz
- zahmetsiz
- zevkli
- abla
- amele
- antrenör
- asistan
- atabey
- başmubassır
- başöğretmen
- bavcı
- bedenci
- belletici
- bıdık
- cımbız
- çalıştırıcı
- davul
- depo
- dersiam
- doçent
- eğitici
- eğitimci
- eğitmen
- fos
- gözetmen
- hoca
- kalfa
- kasap
- kıl
- kırpış
- kobra
- koç
- konferansçı
- kontes
- kuru
- lala
- lektör
- lokum
- maarifçi
- menajer
- misyoner
- monitör
- muallim
- muallime
- mubassır
- muit
- müderris
- mürebbi
- mürşit
- müzakereci
- okutman
- öğretim görevlisi
- öğretim üyesi
- pedagog
- profesör
- rehber öğretmen
- saçaklı
- salatalık
- sıfırcı
- teknik direktör
- terbiyeci
- vaiz
- zilli
HECELEME
lo-kum LOKUM KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokumÖrnek: Üsküdar'a gider iken bir mendil buldum / Mendilimin içine lokum doldurdum
- [isim] Dinamit lokumu
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük