dinlemek
[fiil] [-i] İşitmek için kulak vermek
DİNLEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DİNLEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- ağırlamak
- ağzının içine bakmak
- baş eğmek
- benimsemek
- boynunu bükmek
- boyun eğmek
- boyun kırmak
- bülbül gibi söylemek
- dediğine gelmek
- diliyle tutulmak
- diliyle yakalanmak
- dinlemek
- eyvallah demek
- fit olmak
- gönlü olmak
- hayır dememek
- he demek
- icabet etmek
- ikrar etmek
- imana gelmek
- itaat etmek
- itiraf etmek
- kabul eylemek
- kabullenmek
- kail olmak
- laf dinlemek
- mum olmak
- muvafakat etmek
- onamak
- onaşmak
- öpüp başına koymak
- ram olmak
- razı gelmek
- razı olmak
- rıza göstermek
- rızası olmak
- riayet etmek
- söz dinlemek
- söz tutmak
- söze yatmak
- sözünden çıkmamak
- sözüne gelmek
- sözünü tutmak
- susta durmak
- tanımak
- tasvip etmek
- teslim bayrağı çekmek
- teslim etmek
- teslimiyet göstermek
- uygun bulmak
- uygun görmek
- uymak
- yanaşmak
- yatmak
- yelkenleri suya indirmek
- yola gelmek
- a
- aldırmak
- bakmak
- benimsemek
- büyük bilmek
- büyük görmek
- ciddiye almak
- deyip de geçmemek
- dinlemek
- ehemmiyet vermek
- eslemek
- göz önünde bulundurmak
- gözetmek
- gözünde büyütmek
- hesaba almak
- hesaba katmak
- ip takmak
- iplemek
- işi ciddiye almak
- kıymetini bilmek
- kulak asmak
- kuvvet vermek
- mim koymak
- mühimsemek
- önem vermek
- paye vermek
- sallamak
- saymak
- sıkı tutmak
- şan vermek
- takmak
- umursamak
- üzerinde durmak
- yüceltmek
HECELEME
din-le-mek DİNLEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] İşitmek için kulak vermekÖrnek: Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim.
- [fiil] Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmakÖrnek: Beni dinlersen bu işten vazgeç.
- [fiil] Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmekÖrnek: Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler.
- [fiil] [mecaz] Uymak, baş eğmek, itaat etmekÖrnek: Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük