kurban
Köken: Arapça (ḳurbān)
[isim] [din bilgisi] Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan
KURBAN İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abe
- abla
- agucuk
- ağa
- ağabey
- ahbap
- allahsız
- amca
- anam babam
- âşık
- ayol
- baba
- babalık
- be
- bebek
- bey kardeş
- beybaba
- bir tanem
- birader
- bre
- can
- cana
- canım ciğerim
- canımın içi
- cicibaba
- cicim
- ciğerimin köşesi
- dadaş
- dayı
- delikanlı
- efendi
- efendim
- evlat
- gözümün nuru
- gözünü sevdiğim
- güzel
- güzelim
- hazret
- hoca
- hu
- iki gözüm
- imanım
- kardeş
- kardeşlik
- kele
- kerata
- kurban
- külhani
- mirim
- moruk
- nonoş
- oğul
- ömrümün varı
- teyze
- ufaklık
- üstat
- yahu
- yenge
HECELEME
kur-ban KURBAN KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [din bilgisi] Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvanÖrnek: Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli.
- [ünlem] [halk ağzında] İçtenliği belirten bir seslenme sözüÖrnek: Kurban! Nerede kaldın?
- [ünlem] [mecaz] Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimseÖrnek: Hava kurbanları.
- [ünlem] [mecaz] Bir kazada veya felakette ölen kimseÖrnek: Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi.
- [ünlem] [mecaz] Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimseÖrnek: Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük