fasarya
Köken: Rumca
[sıfat] [argo] Boş, anlamsız (söz)
FASARYA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abes
- abidik gubidik
- abuk sabuk
- abur cubur
- abuzambak
- ağız kalabalığı
- akıl işi değil
- anlaşılmaz
- beyhude
- boru
- boş
- cansız
- deli saçması
- fasa fiso
- fasarya
- gargara
- herze
- hezeyan
- ifadesiz
- inci
- ipi sapı yok
- ipsiz sapsız
- kavranılmaz
- kıvır zıvır
- kuru söz
- laf
- lakırtı
- malayani
- manasız
- mantıksız
- saçma
- saçma sapan
- safsata
- tandırname
- vahi
- yave
- yerli yersiz
- yersiz
- zırva
- afi
- afra tafra
- afur tafur
- alayiş
- alengir
- avurt
- azamet
- böbürlenme
- böbürtü
- burun
- büyüklenme
- büyüklük hastalığı
- cafcaf
- caka
- cila
- donkişotluk
- fasarya
- fiyaka
- gösteriş
- gösterişçilik
- gurur
- iddia
- jest
- kabarma
- kasıntı
- kibir
- kurum
- lolo
- lüks
- megalomani
- mostra
- nispet
- nümayiş
- övünme
- polim
- polüm
- poz
- racon
- rüzgâr
- sonradan görmüşlük
- sükse
- şan
- şatafat
- şişinme
- tafra
- tavır
- tefahür
- tekebbür
- tırak
- uzaklık
- üstünlük duygusu
- üstünlük kompleksi
- yordam
- alt tarafı
- alt yanı
- arka planda
- ateş olsa cirmi kadar yer yakar
- dağ doğura doğura bir fare doğurmuş
- değersiz
- derme çatma
- dert değil
- devede kulak
- ebegümeci
- ehemmiyetsiz
- el kiri
- etkisiz
- fasarya
- fındık kabuğunu doldurmaz
- hafif
- hatırsız
- hiç
- hiçten
- ıvır zıvır
- iki paralık
- ikincil
- ismi var cismi yok
- kapı mandalı
- Karamürsel sepeti
- kıvır zıvır
- ne yazar
- olup olacağı
- olur olmaz
- parça pürçük
- sıradan
- sudan
- şunun şurası
- tali
- ufak tefek
- vızıltı
HECELEME
fa-sar-ya FASARYA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] [argo] Boş, anlamsız (söz)
- [sıfat] İşe yaramaz, yeteneksizÖrnek: Öylesine fasarya, semt takımında bile yer alamaz, her zaman yedek dururdu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük