yordam
[isim] Yatkınlık, alışkanlık, yeti, meleke
YORDAM İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- afi
- afra tafra
- afur tafur
- alayiş
- alengir
- avurt
- azamet
- böbürlenme
- böbürtü
- burun
- büyüklenme
- büyüklük hastalığı
- cafcaf
- caka
- cila
- donkişotluk
- fasarya
- fiyaka
- gösteriş
- gösterişçilik
- gurur
- iddia
- jest
- kabarma
- kasıntı
- kibir
- kurum
- lolo
- lüks
- megalomani
- mostra
- nispet
- nümayiş
- övünme
- polim
- polüm
- poz
- racon
- rüzgâr
- sonradan görmüşlük
- sükse
- şan
- şatafat
- şişinme
- tafra
- tavır
- tefahür
- tekebbür
- tırak
- uzaklık
- üstünlük duygusu
- üstünlük kompleksi
- yordam
- Allah vergisi
- altın bilezik
- anıklık
- beceri
- beceriklilik
- cevher
- dâhilik
- değim
- deha
- dirayet
- ehliyet
- el alışkanlığı
- el çabukluğu
- el uzluğu
- el yatkınlığı
- genel yetenek
- hazakat
- hüner
- ihtisas
- istidat
- istinat
- kabiliyet
- kapasite
- kifayet
- kudret
- kuvve
- liyakat
- maharet
- marifet
- meleke
- mümarese
- mütehassıslık
- sanat
- selika
- ustalık
- uzluk
- uzmanlık
- yaratıcılık
- yatkınlık
- yeterlik
- yeti
- yordam
- zanaat
- arka sokak
- arter
- asfalt
- bulvar
- cadde
- çevre yolu
- çığır
- çizgi
- dar hat
- defa
- dış hat
- ekspres yol
- erkân
- geçek
- gezi
- güzergâh
- hat
- hız
- iç
- iz
- izlek
- kaldırım
- kural
- mahrek
- makadam
- menzil
- metot
- metro
- otoban
- otoyol
- para
- parke
- patika
- pist
- sırat
- sokak
- stabilize yol
- suyolu
- şimendifer
- şose
- tabanvay
- tarik
- tarz
- teamül
- tek yönlü yol
- teknik
- tırmanma
- tutum
- tuzak
- tünel
- usul
- varyant
- yatak
- yaya kaldırımı
- yol bel
- yolak
- yordam
- yörünge
HECELEME
yor-dam YORDAM KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yatkınlık, alışkanlık, yeti, melekeÖrnek: Bu bakış o beyaz pencereyi, bu bakış o fukara kapıyı gönül yordamıyla arıyordu.
- [isim] [halk ağzında] Kılavuz, yardımcı
- [isim] [eskimiş] Çalım
- [isim] [eskimiş] Çeviklik, çabukluk
- [isim] [eskimiş] Yöntem
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük