sefil
Köken: Arapça (sefīl)
[sıfat] Sefalet çeken, yoksul
SEFİL İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adi
- ağır
- ahlaksız
- akidesi bozuk
- akrep gibi
- aşağı
- aşağılık
- ayarı bozuk
- bayağı
- bedhah
- bednam
- besleme
- cibilliyetsiz
- cudam
- çirkef
- daltaban
- deni
- domuz
- dun
- dümbük
- dürzü
- erdemsiz
- erzel
- faziletsiz
- fena
- fırsat düşkünü
- fiili bozuk
- firavun
- folluk
- fürumaye
- geçmişi kandilli
- geçmişi kınalı
- gıllıgışlı
- gizli sıtma
- gönlü kara
- gözü göz değil
- habis
- hain
- hamiyetsiz
- hapishane kaçkını
- harın
- hayâsız
- haysiyetsiz
- herif
- herifçioğlu
- hırlı
- hor
- ırz düşmanı
- ırzı kırık
- iblis
- içi çıfıt çarşısı
- iffetsiz
- iğrenç
- insan müsveddesi
- istismarcı
- kahpe
- kahpenin dölü
- kalleş
- kalp
- kanı bozuk
- kansız
- karaktersiz
- karnıkara
- kaypak
- kenef
- kepaze
- kızıl iblis
- komprador
- köpek
- köpek soyu
- kötücül
- kötülükçü
- kundakçı
- küçük
- lain
- lanetli
- maksatlı
- mal
- malın gözü
- maskara
- mayası bozuk
- melun
- mostralık
- müptezel
- mütecaviz
- namert
- namussuz
- nankör
- nekes
- niyeti bozuk
- onursuz
- orospu çocuğu
- orostopol
- ölüsü kandilli
- ölüsü kınalı
- önünde ardında gidilmez
- pabuçtan aşağı
- paçoz
- perdesiz
- pespaye
- pezevenk
- rezil
- rüsva
- sabıkalı
- sarı çıyan
- seciyesiz
- sefih
- sefil
- serseri
- seviyesiz
- siktirici
- silisiz
- soysuz
- süfli
- süprüntü
- sütsüz
- sütü bozuk
- şerbetli
- şerefsiz
- şerir
- tezkiyesi bozuk
- tıynetsiz
- uygunsuz
- vakarsız
- vurguncu
- yalancı
- yezit
- yılan
- abazan
- aç
- aç biilaç
- batakçı
- batkın
- behresiz
- beş parasız
- bibehre
- bitik
- bitli
- cıbıl
- çıplak
- çulsuz
- dek
- devlet düşkünü
- dişsiz
- donsuz
- düşkün
- ekmeksiz
- eli dar
- ezgin
- fodlacı
- fukara
- geda
- hafif
- hasta
- kılkuyruk
- kokoroz
- kokoz
- kösele
- kötü
- kuskunsuz
- kuskunu düşük
- lümpen
- mahrum
- mangırsız
- meteliksiz
- muhtaç
- müflis
- nasipsiz
- ocaksız
- on parasız
- parasız
- perişan
- pulsuz
- sefil
- sersefil
- temiz
- tın tın
- tıngır
- tırıl
- varlıksız
- yetersiz
- yok yoksul
- yoksun
- yoksuz
- yolsuz
- zil
- züğürt
- züğürtlemek
HECELEME
se-fil SEFİL KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Sefalet çeken, yoksulÖrnek: Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır.
- [sıfat] AlçakÖrnek: Süfli gayeler, kütleleri ya oldukları yere mıhlayan ve bir arpa boyu ileri götürmeyen sefil isteklerdir.
- [zarf] Yoksul veya alçak bir biçimdeÖrnek: Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük