kağşamak
[fiil] [nesnesiz] [halk ağzında] Eskimek, dağılmaya yüz tutmak
KAĞŞAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KAĞŞAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ak sakaldan yok sakala gelmek
- aküsü bitmek
- anaçlaşmak
- ateh getirmek
- az günün adamı olmamak
- beli bükülmek
- beyni sulanmak
- bir ayağı çukurda olmak
- bunamak
- çökmek
- dişleri dökülmek
- dokuz yorgan eskitmek
- dokuz yorgan paralamak
- elden ayaktan düşmek
- elden ayaktan kesilmek
- farımak
- geçmek
- hay hayı gitmek vay vayı kalmak
- içi geçmek
- ihtiyarlamak
- iki büklüm olmak
- iki kat olmak
- kağşamak
- kamburu çıkmak
- karımak
- kartalmak
- kartlaşmak
- kocalmak
- moruklamak
- moruklaşmak
- pili bitmek
- saat on bir buçuğu çalmak
- saçı başı ağarmak
- saçına ak düşmek
- saçları iki türlü olmak
- şakakları ağarmak
- şakakları beyazlanmak
- tiridi çıkmak
- tiritlenmek
- tiritleşmek
- tohuma kaçmak
- yaş ilerlemek
- yaşını başını almak
- yaşlanmak
- açılmak
- akmak
- aşınmak
- atmak
- berbat olmak
- berelenmek
- bozulmak
- buruşmak
- canı çıkmak
- çatlamak
- çentiklenmek
- çürümek
- dağılmak
- deforme olmak
- delinmek
- dökülmek
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- elle tutulacak yanı kalmamak
- eprimek
- erimek
- erozyona uğramak
- eskileşmek
- eskimek
- farımak
- fenalaşmak
- gedilmek
- güvelenmek
- harap olmak
- haraplaşmak
- haşat olmak
- hayır kalmamak
- hırpalanmak
- hırtlambası çıkmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- hurdası çıkmak
- iler tutar yeri kalmamak
- iler tutar yeri olmamak
- ipliklenmek
- kabaklaşmak
- kabarmak
- kaçmak
- kağşamak
- kalbura dönmek
- karıncalanmak
- kavlamak
- keçelenmek
- keçeleşmek
- kefekiye dönmek
- kelleşmek
- kırılıp dökülmek
- kırış kırış olmak
- kırışmak
- köhneleşmek
- köhnemek
- kötüleşmek
- kül ufak olmak
- lime lime olmak
- miadı dolmak
- oynamak
- örselenmek
- palazlamak
- palazlanmak
- paralanmak
- paramparça olmak
- parçalanmak
- patlamak
- pestili çıkmak
- pul pul olmak
- pullanmak
- rezil olmak
- saçaklanmak
- sağılmak
- sınmak
- sökülmek
- talazlanmak
- tarazlanmak
- tiftik tiftik olmak
- tiftiklenmek
- tirfillenmek
- turşulaşmak
- turşusu çıkmak
- tuz buz olmak
- tuzla buz olmak
- ufalanmak
- un ufak olmak
- üzülmek
- viran olmak
- viranlaşmak
- yalama olmak
- yanmak
- yarılmak
- yenmek
- yıpramak
- yırtılmak
- yorulmak
- zedelenmek
- zembereği boşalmak
- zembereği boşanmak
- arıklamak
- arıklaşmak
- avurdu avurduna geçmek
- avurtları birbirine geçmek
- avurtları çökmek
- bir iğne bir iplik olmak
- boynu armut sapına dönmek
- bozulmak
- cılızlaşmak
- çirozlaşmak
- çökmek
- çöpe dönmek
- çürümek
- dal gibi kalmak
- derisi kemiklerine yapışmak
- düdük gibi kalmak
- düşkünleşmek
- düşmek
- erimek
- gözleri çukura gitmek
- gözleri çukura kaçmak
- güçsüz düşmek
- hay hayı gitmek vay vayı kalmak
- iğne ipliğe dönmek
- incelmek
- insanlıktan çıkmak
- iskeleti çıkmak
- kaburgaları çıkmak
- kaburgaları sayılmak
- kadidi çıkmak
- kağşamak
- kemikleri sayılmak
- kilo vermek
- kurumak
- sıskalaşmak
- sıskası çıkmak
- sölpümek
- süzgünleşmek
- süzülmek
- tazılaşmak
- tazıya dönmek
- telesimek
- tiridi çıkmak
- vücuttan düşmek
- zayıf düşmek
- zebunlaşmak
HECELEME
kağ-şa-mak KAĞŞAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] [halk ağzında] Eskimek, dağılmaya yüz tutmakÖrnek: Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı.
- [fiil] Herhangi bir şey ek yerlerinden ayrılmak, oynamak
- [fiil] İhtiyarlamakÖrnek: Bu artistlerin hayli kağşamış hâline yetişen Pierre Loti, birçok parlak sahifeler kaleme almıştır.
- [fiil] [mecaz] Zayıflamak, gevşemek, güçsüzleşmekÖrnek: Bu kağşamış ilişki belki daha uzun seneler boyu böyle devam eder,.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük