külfet
Köken: Arapça (kulfet)
[isim] Sıkıntı, zorluk
KÜLFET İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abra
- ağırbaşlılık
- armağan
- atmosfer
- ayar
- baskı
- batman
- bedel
- çeker
- çeki
- çekirdek
- çöküntü
- dara
- değer
- dekagram
- desigram
- dikkat
- dirhem
- gereç
- görev
- gram
- gramaj
- groston
- hektogram
- kâbus
- kantar
- kental
- kırat
- kıyye
- kilo
- kilogram
- kiloton
- külfet
- libre
- megaton
- miligram
- miskal
- mücevher
- okka
- ons
- ölçek
- önem
- santigram
- santim
- sıkıntı
- sıklet
- tartı
- ton
- tonilato
- uyuşukluk
- vezin
- yük
- açmaz
- alt yanı çıkmaz sokak
- arapsaçı
- bardağı taşıran damla
- batak
- bela
- bok
- boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz
- çaparız
- çapraşıklık
- çaprazlık
- çember
- çıkmaz
- çıkmaz sokak
- çor
- dava
- dert
- dilemma
- düğüm
- düğüm noktası
- fasit daire
- felaket
- gedik
- hacet
- iki ucu boklu değnek
- ikilem
- iş
- kabahat
- kaziye
- kolpo
- kördüğüm
- kriz
- kuyu
- külfet
- labirent
- mahzur
- maraz
- mesele
- olay
- özür
- piyango
- pot yeri
- problem
- pürüz
- sinir törpüsü
- şikâyet
- tehlike
- vukuat
- yer demir gök bakır
- zorluk
HECELEME
kül-fet KÜLFET KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Sıkıntı, zorlukÖrnek: İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur.
- [isim] Büyük masrafÖrnek: Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük