küçük
[sıfat] Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı
KÜÇÜK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- alçak
- avuç içi kadar
- ayrıntılı
- biblo gibi
- bir damla
- bit kadar
- boncuk gibi
- böcek gibi
- cimcime
- cura
- cüce
- cücük
- çapsız
- çırçır
- çocuk
- çurçur
- dar
- düdük gibi
- el kadar
- ensiz
- fare
- genç
- Gotik
- in gibi
- ispenç horozu
- kaşık kadar
- kucakta
- kukla gibi
- kuş kafesi gibi
- kutu gibi
- küçücük
- küçümen
- küçümencik
- küçürek
- küskün
- maşa kadar
- mendil kadar
- mercimek kadar
- mini
- minicik
- minik
- minimini
- minnacık
- minnoş
- minör
- minüskül
- minyatür
- minyon
- parmak kadar
- rakı
- şuncacık
- taze
- tıfıl
- tırnak kadar
- ufacık
- ufacık tefecik
- ufak
- ufak tefek
- ufarak
- yavru
- yumruk kadar
KÜÇÜK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adi
- ağır
- ahlaksız
- akidesi bozuk
- akrep gibi
- aşağı
- aşağılık
- ayarı bozuk
- bayağı
- bedhah
- bednam
- besleme
- cibilliyetsiz
- cudam
- çirkef
- daltaban
- deni
- domuz
- dun
- dümbük
- dürzü
- erdemsiz
- erzel
- faziletsiz
- fena
- fırsat düşkünü
- fiili bozuk
- firavun
- folluk
- fürumaye
- geçmişi kandilli
- geçmişi kınalı
- gıllıgışlı
- gizli sıtma
- gönlü kara
- gözü göz değil
- habis
- hain
- hamiyetsiz
- hapishane kaçkını
- harın
- hayâsız
- haysiyetsiz
- herif
- herifçioğlu
- hırlı
- hor
- ırz düşmanı
- ırzı kırık
- iblis
- içi çıfıt çarşısı
- iffetsiz
- iğrenç
- insan müsveddesi
- istismarcı
- kahpe
- kahpenin dölü
- kalleş
- kalp
- kanı bozuk
- kansız
- karaktersiz
- karnıkara
- kaypak
- kenef
- kepaze
- kızıl iblis
- komprador
- köpek
- köpek soyu
- kötücül
- kötülükçü
- kundakçı
- küçük
- lain
- lanetli
- maksatlı
- mal
- malın gözü
- maskara
- mayası bozuk
- melun
- mostralık
- müptezel
- mütecaviz
- namert
- namussuz
- nankör
- nekes
- niyeti bozuk
- onursuz
- orospu çocuğu
- orostopol
- ölüsü kandilli
- ölüsü kınalı
- önünde ardında gidilmez
- pabuçtan aşağı
- paçoz
- perdesiz
- pespaye
- pezevenk
- rezil
- rüsva
- sabıkalı
- sarı çıyan
- seciyesiz
- sefih
- sefil
- serseri
- seviyesiz
- siktirici
- silisiz
- soysuz
- süfli
- süprüntü
- sütsüz
- sütü bozuk
- şerbetli
- şerefsiz
- şerir
- tezkiyesi bozuk
- tıynetsiz
- uygunsuz
- vakarsız
- vurguncu
- yalancı
- yezit
- yılan
- açlıktan ölmeyecek kadar
- az buçuk
- az çok
- beş on
- bir avuç
- bir dirhem
- bir iki
- bir karış
- bir nebze
- bir parça
- bozdur bozdur harca
- çam sakızı çoban armağanı
- çat pat
- çatra patra
- derin
- derinden
- derinlemesine
- derinliğine
- detaylı
- devede kulak
- düşük
- edna
- eksik
- etraflı
- etraflıca
- fakir
- hafif tertip
- iftarlık
- ince
- karınca kaderince
- karınca kararınca
- kırk para
- kıt
- küçük
- küçük çapta
- kürdan
- metelik
- miskalle
- mufassal
- parça pürçük
- tadımlık
- tafsilatlı
- teferruatlı
- tek tük
- tike
- tutam
- tükenik
- uzun boylu
- uzun hikâye
- üç beş
- varla yok arası
- yüksük kadar
- acemi oğlanı
- agucuk
- anasının körpe kuzusu
- bacaksız
- bala
- bebe
- bebecik
- bebek
- bızdık
- buluntu
- çağa
- çolpa
- dikme
- döl
- evlat
- fırlama
- göbel
- insan
- kız
- kız kızan
- kızan
- kopil
- kucak çocuğu
- kurabiye
- kuzu
- küçük
- masum
- nevzat
- nokta
- oğlan
- oğul
- öksüz
- peçe
- piç
- piç kurusu
- sabi
- serçe
- sıpa
- sübyan
- süt çocuğu
- süt kuzusu
- şopar
- şorolo
- tatlı bela
- tekne kazıntısı
- tosuncuk
- tüysüz
- ufaklık
- uşak
- velet
- yavrucak
- yavrucuk
- yavşak
- yumurcak
- zürriyet
HECELEME
kü-çük KÜÇÜK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtıÖrnek: Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı.
- [sıfat] Yaşı daha az olanÖrnek: Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk.
- [sıfat] Niceliği az olanÖrnek: Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum.
- [sıfat] Niteliği aşağı olan, bayağıÖrnek: Küçük adam.
- [sıfat] Geri aşamadaÖrnek: Küçük bir memur.
- [sıfat] Değersiz, önemsizÖrnek: Bu iyi, temiz, sıhhatli küçük insanların uykusu bambaşka bir şey.
- [sıfat] Kısık, parlak olmayan (ses)Örnek: Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi.
- [isim] Küçük abdest
- [isim] [mecaz] Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük