gölge
[isim] Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
GÖLGE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adaletli
- adı var
- adil
- afif
- ahlaklı
- ak
- alnı açık
- birsam
- değerli
- doğru
- doğrucu
- doğrucu Davut
- düş
- düşsel
- düzgün
- eline eteğine doğru
- emin
- emniyetli
- erdemli
- fantasma
- fantezi
- fantom
- fazıl
- faziletkâr
- faziletli
- galatıhis
- gerçekçi
- gölge
- güvenilir
- haksever
- hakşinas
- haktanır
- haluk
- harbici
- hayalî
- helalzade
- heyula
- hırlı
- hilesi hurdası yok
- hilesiz
- hülya
- ılgım
- ırz ehli
- içi dışı bir
- iffetli
- illüzyon
- imge
- inak
- inal
- ismet
- itimatlı
- iyi
- kâbus
- karabasan
- karakterli
- kör kadı
- lekesiz
- liyakat sahibi
- maskesiz
- mert
- muhik
- mutemet
- Müslüman
- Müslüman adam
- müstakim
- namuslu
- nezih
- oğuz
- onat
- Osmanlı
- özü sözü bir
- pusarık
- realist
- riyasız
- rüya
- samimi
- saygın
- seciyeli
- serap
- sili
- sözüne sahip
- sözünün eri
- tasni
- utlu
- ütopya
- yalgın
- yanılsama
- yapıntı
- yediemin
- Zümrüdüanka gibi
HECELEME
göl-ge GÖLGE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlıkÖrnek: Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?
- [isim] Güneş ışınlarından korunacak yerÖrnek: Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin.
- [isim] Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüetÖrnek: Ben, ay yüzlü güzellerin peşinde bir gölgeye benzerim.
- [isim] Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk
- [isim] Yetkisi olmadığı hâlde etkili olanÖrnek: Gölge başkan. Gölge kabine.
- [isim] Röfle
- [isim] [mecaz] Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse
- [isim] [mecaz] Koruma, kayırma himayeÖrnek: Onun gölgesi altında yaşıyor.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük