TÜRKÇENİN İŞ HAYATINDAKİ ÖNEMİ - 2

İş hayatımızda Türkçenin önemi her alanda kendini göstermektedir. Dili düzgün bir şekilde kullanabilme yeteneği, hayatımızın her alanına etki etmektedir. Gerek günlük hayatımızda gerekse iş hayatımızda, insanlarla doğru iletişim kurabilmek, düşüncelerimizi hissettiğimiz haliyle karşı tarafa aktarabilmek ve istediğimiz işe sahip olabilmek için dil oldukça önemlidir.

 İş Hayatına Girişte Türkçenin Önemi

Eğitim hayatını tamamlayan her insan, istediği işi bulabilmek için çeşitli iş görüşmelerine gitmektedir. Özellikle müşteri temsilcisi, personel yöneticisi, satış müdürü gibi bazı işlerde, etkili dil ve iletişim becerilerine sahip olmak, başvuru şartları arasında yer almaktadır. İş görüşmelerinde insan kaynakları alanında uzman kişiler, işe başvuran adayların iletişim becerilerine dikkat etmektedir.

Dilimizi korumanın önemi açısından bilinçli olan kişiler, iş görüşmelerinde kendilerini daha iyi ifade ederler. Başvurdukları firmayla neden çalışmak istediklerini, iş deneyimlerini ve yeteneklerini düzgün cümlelerle anlatarak, kendilerini karşılarında ki kişiye daha iyi aktarırlar. Yazılı iş başvurularında da aynı durum geçerlidir. Türkçeyi yazı dilinde doğru ifadelerle kullanan kişiler, etkili bir özgeçmiş ve CV oluşturabilirler.

 İş Hayatı İçerisinde Türkçenin Önemi

Türkçe dili atasözleri, deyimler ve mecazlar açısından oldukça zengin bir dildir. Çok kitap okuyan ve genel kültür açısından derin bilgiye sahip kişiler, iş hayatında Türkçeyi daha doğru kullanarak, karşılarında ki insanlarla daha kaliteli iletişim kurarlar.

Dili doğru kullanmanın önemi kısaca şu örnekle anlatılabilir. Bazı işyerlerinde hiçbir altyapısı olmadan, birilerinin desteğiyle yönetici pozisyonunda çalışan bir kişi olduğunu düşünelim. Kendisini hiçbir konuda geliştirmemiş ve hayatında bir kere kitap bile okumamış kişiler, Türkçeyi daha az kelimeyle ve genellikle kaba sözlerle kullanacaklardır. Özellikle kendisinden alt bir pozisyonda yer alan kişilere karşı düzgün iletişimden uzak durarak, emir kipiyle bütün çalışma ilişkilerini yürüteceklerdir. Fakat kitap okuyan ve kendini kültürel anlamda geliştiren kişiler, genellikle yönetici de olsa işçi de olsa insanlarla daha geniş bir kelime dağarcığı ve kültürel altyapıyla, daha doğru bir iletişim içerisinde olacaktır. Fakat bu noktada en önemli husus, insani açıdan da düzgün bir karakter sahibi olmaktır. Kendinizi geliştirmek sadece üniversiteden mezun olmak anlamına gelmemektir.

Türkçenin önemi, bugün üniversiteden mezun olmasına rağmen bir tek kitap okumamış birçok gençle karşılaştığınız zaman daha iyi anlaşılmaktadır.

Genç Çalışanların İş Hayatında Türkçeyi Doğru Kullanımı

Eğitim sisteminin artık ilkokuldan itibaren sadece test mantığıyla yürütülmesi, öğrencilik hayatında sınav odaklı bilgi edinilmesi gibi nedenler; özellikle gençler arasında Türkçenin az kelime dağarcığıyla kullanılmasına yol açmaktadır.

Son zamanlarda sık kullanılan “aynen, kanka, okey, bariz, olay” gibi kelimelerle koca bir günü geçirebilen gençler, sosyal medya dilinin de etkisi altında kalmaktadır. Trollemek, challenge yapmak ve favlamak gibi sosyal medyada kullanılan terimler, günlük hayata da yansımaktadır. Bu nedenle eski çalışanlar ile yeni işe başlayan gençler arasında uyumsuzluk ortaya çıkabilmektedir.

 Türkçeyi Düzgün Konuşmak için Yapılması Gerekenler

Günlük hayatta dilin yanlış kullanımına dair örnekler bakımından artış yaşanan bu dönemde, anne ve babalara büyük görev düşmektedir. Çocukluktan itibaren dil doğru şekilde çocuğa aktarılmalıdır. Çocuğun kitap okuması teşvik edilmelidir. Çocuğun yanında anne ve baba, her gün en az yarım saat kitap okumalıdır.

İş hayatına başlayana kadar hiç kitap okumadıysanız geç kalmış sayılmazsınız. İlgi alanınıza uygun kısa bir kitapla ilk adımı atabilirsiniz. Kitaplarda yeni öğrendiğiniz kelimeleri not ederek, kelime dağarcığınızı geliştirebilirsiniz. Sesli kitap uygulamalarından ve diksiyon eğitimlerinden yararlanarak, Türkçeyi etkili kullanmanın yollarını öğrenebilirsiniz.

Topluluk Önünde Türkçeyi Nasıl Düzgün Konuşabilirsiniz?

İş hayatında, topluluk önünde konuşmak zorunda kalmak, birçok kişinin kâbusu haline gelmektedir. Gerek Türkçeyi doğru kullanamamak gerekse sunuma hazırlıksız olmak gibi sebepler insanların paniğe kapılmasına neden olmaktadır.

İletişimde dilin doğru kullanımı bakımından en çok yapılan hatalardan biri “ıııı”, “eee” gibi duraksamaları sık kullanmaktır. Bu durum dinleyiciler için oldukça rahatsızlık vericidir. Bunu önlemek için şiir ezberlemek işe yarayabilir. Ayrıca daha net şekilde kelimeleri çıkarabilmek için tekerleme de ezberlenebilir. Bu noktada sunum konusu konusunda yeterli bilgiye sahip olmak da kendinize olan güveninizi arttıracaktır.
  • Paylaş:
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR