yuva
[isim] Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak
YUVA İLE BENZER OLAN KELİMELER
YUVA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aile ocağı
- ana yapı
- apartman
- aşiyan
- baba ocağı
- baba yurdu
- baraka
- barhana
- barınak
- bazilika
- bendehane
- berhane
- beyit
- bina
- bungalov
- cankurtaran kulübesi
- çatı katı
- çekme kat
- dam
- dam altı
- dar
- devlethane
- dubleks daire
- eklentiler
- ev bark
- fakirhane
- gecekondu
- gökdelen
- güme
- güzlek
- hanay
- harem
- haremlik
- huğ
- ikametgâh
- in
- irat
- izbe
- kasır
- kâşane
- kat
- kışlak
- kışlık
- koğuş
- konak
- konak yavrusu
- korugan
- koyut
- köşk
- kule
- kulübe
- külliye
- kümes
- kümültü
- lojman
- mabeyin
- mağara
- malikâne
- mekân
- melce
- mesken
- müsakkafat
- müştemilat
- ocak
- oda
- ortalık
- palas
- pavyon
- rezidans
- salaş
- saray
- sayfiye
- selamlık
- sığınak
- sosyal konut
- stüdyo
- şato
- tekke
- tol
- villa
- yalı
- yapı
- yaylak
- yazlık
- yer yurt
- yurtluk
- yuva
- zaviye
- zemin katı
- acemi ocağı
- akademi
- anaokulu
- biçki dikiş yurdu
- biçki yurdu
- çığır
- darülfünun
- dershane
- derslik
- dil laboratuvarı
- eğitim enstitüsü
- ekol
- enderun
- enstitü
- fakülte
- idadi
- ilkokul
- karma okul
- kolej
- konservatuvar
- kurs
- külliye
- lise
- medrese
- mektep
- meslek
- ortaokul
- otlak
- öğreti
- rüştiye
- sanat enstitüsü
- sanat okulu
- sınıf
- sultani
- talimgâh
- talimhane
- teşrihhane
- üniversite
- yurt
- yuva
- yüksekokul
HECELEME
yu-va YUVA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınakÖrnek: Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu.
- [isim] Genellikle ailenin oturduğu evÖrnek: İnsanın kendi yuvasından daha sıcak ... ve samimi hiçbir yer olmazdı.
- [isim] İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu
- [isim] Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer
- [isim] Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyukÖrnek: Diş yuvası. Kilit yuvası.
- [isim] [mecaz] Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yerÖrnek: Hırsız yuvası.
- [isim] [mecaz] Bir şeyin öğretildiği yerÖrnek: İrfan yuvası.
- [isim] [mecaz] Bir şeyin çok bulunduğu yerÖrnek: Bu oda böcek yuvası.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük